anafor: Ben batıdakinin de yanlış olduğunu düşünüyorum, oralarda da bunlar olmamalı. Kilisede nikah kıymak mesela, keza camide, anlamak istemediğiniz bu. Ha ayrıca tam tersi ben sizin ironinizi sanki öyle düşünüyormuşsunuz gibi cevaplandırdım, siz bunu anlamadınız. Biz zaten seninle birbirimizi anlayamayız gerçi, çok farklı kutuplardayız. Uzatmıyorum, kolay gelsin sana.

partocar: Laiklik dinsizlikle aynı ise asla laik olmam. Yok eğer inanç özgürlüğü ise sonuna kadar laiğim. Laikim mi deniyor yoksa :) Tabii senin bunu inanç özgürlüğü olarak kabul ettiğini sanmıyorum. Burada başı kapalı olduğu için okula koymadığınız insanlar Avrupa'da rahatça okudular. Çünkü oradaki üniversitelerde buradaki saplantılar yok. Üniversiteyi kale olarak görmek gibi bir Orta Çağ zihniyeti oradaki üniversitelerde yok. Tabii bu Batı'nın bize göre iyi olduğu nadir konulardan biri.

partocar: Ben ironi yapmıştım ama anlamamana şaşırmadım :D :D :D Batı'ya göre hangi alanda geri kafalıyız dersen, derim ki; insanların dinini yaşamalarına tahammül edemiyoruz. Tesettüre girmelerini kabullenemiyoruz. İnsanların dinini doğru yaşamak için değil de siyasi görüşlerini ya da inançlarını belli etmek için kapalı giyindiğini düşünecek kadar geri kafalıyız. Haç takan bir çalışanın da başımın üstünde yeri var. Helal olsun, o da inancını yaşamaya çalışıyor derim.

anafor: Bir ankette haremlik selamlık uygulamasına destek verdiğinizi düşünüyordum. Ülkenin elden gittiğini görebilmen güzel. Örümcek beyinler her yerde, devlet görevlisinin inançlarını simgeleyecek takılar takması, tekstil malzemesi mi demeliyim, o işte, devletin inancını gösterir, bu da laiklik anlayışına aykırıdır. Bugün bir kamu dairesinde haçlı kolye takan bir memur görsen n'aparsın kim bilir. Ama doğruu, hem müslüman, hem layık olunmazz, ya müslüman olaca'n, ya layık. İlerleme var, aferim.

partocar: İnananlara taviz vermemeli, gerekirse evlerinden bile dışarı çıkamasınlar. Kamu alanına giremesinler. İbadet yapamasınlar. Ülke elden gider. Yoksa gitti mi?

anafor: Siz de araştırabilirsiniz budur, bu hatta Diyanet İşleri'nin çevirisi, diğer kaynaklar da buna yakın çeviriler sunuyor, ben kaynağı laik ülkemizdeki(?) Diyanet İşleri Bakanlığı'nın çevirisinden aldım :) Olay budur, bizim başımız kel mi, biz de şarap ve avrat getirüle! :) Hep inananlara taviz veriyorlar ya sorma.