Anket Sitesi

Yorum Üzerindeki Polemikler

Dininizin emrettikleri, söyledikleri şeyler bir gün bilime ters düşerse hangisini seçersiniz?

bjk1903: Bu tartışmanın aleyhindeyim. Zira din ve bilimin temel dinamikleri her anlamda birbirinden ayrıdır. Din koşulsuz ve gerekçesiz inanmaya, bilim ise sorgulamaya ve araştırmaya dayanır. Bir arada değerlendirildiklerinde muhakkak birbirlerinin karşıtıdırlar ve çoğu kez aralarında mutabakat olmaz. Pablo Picasso'nun Ciencia y caridad adlı tablosu bu ilişkiyi mükemmel özetler.
pırıl_pırıl: sahip olmayabilir. Basit kurallar ve basit çözümler olarak din, bazıları için yeterlidir. Ancak daha fazlasını isteyen için de hem dinde hem de evrende birçok malzeme mevcut. Ateizm de bir din olarak kabul edilebilir tabii ama Allah'a ulaşma amacı yoksa çok da dinden saymayabiliriz. Hem belki ateistler de itiraz eder buna :)
2 Mayıs 2012 . Ankete Git
pırıl_pırıl: nesneler ile sembolize ettiklerini görüyoruz. Evlerinin her köşelerinde ibadet köşelerini de dikkate alacak olursak bizim onlardan daha inançlı olduğumuzu söyleyemeyiz belki. Elbette ki dinler varoluşu anlamanın tek yolu değildir, dinin esas amacı da bu değildir. Ancak bu konuyu irdeleyene yol gösterdiği şüphesiz. Evreni anlıyor olmak dinlere soğuk bakmanın bir gerekçesi olmamalı. Bir dine anlamanın evreni araştırmaktan vazgeçmenin gerekçesi olmayacağı gibi... Nitekim her kişi derin düşüncelere
2 Mayıs 2012 . Ankete Git
pırıl_pırıl: Evrene Allah'ın yansıması olarak bakmak da en doğru yollardan biri. Bizler bile onun yansımasıyız. Allah'a ulaşmış insan kenini onda, onu da kendine bulur. Öyle hisseder yani...İnancın olduğu her yerde de bunun farklı yolları olmuştur. Budizm örneğin uzaktan bize çok ters gibi görünür. Akıllı bir insanın kabul edemeyeceği birşey gibi. Puta tapmak gibi... Ama bir budistle konuştuğunuzda öyle olmadığını görüyorsunuz. Onlara göre de tek yaratıcı olduğunu ancak yaratıcının farklı sıfatlarını
2 Mayıs 2012 . Ankete Git
drosophila: dindir. Burada kurum olarak dinden ziyade insanın varoluş üzerine düşüncelerinin dinin yerini ne kadar aldığı kastediliyor. Bu görüşe ben de katılıyorum.
30 Nisan 2012 . Ankete Git
drosophila: yapılır. Ama zaten başka türlü de anlaşılabilir olamazdı. Dinler anlaşılabilir olmak zorundadır ki kitlelerce kabullenilsin. Ne var ki, dinin dışında varoluşu anlamanın başka yolları olduğuna da söylemiştim. Din veya başka bir şey, hatta ateizm, varoluşun gizemi üzerine düşünmenin, onu hissedebilmenin bir yoludur. Maalesef birçok ateist ateizmi doğrudan teizmin reddi olarak kabul eder - böyle bir zorunluluk yoktur. Robin LePoidevin'in Ateizm adlı kitabının sonunda dediği gibi: Ateizm de bir
30 Nisan 2012 . Ankete Git
drosophila: biridir (ateizme negatif teizm demeyi daha uygun buluyorum). Dinler varoluşun gizemi hakkında konuşur. Ancak bunu yaparken varoluşun gizemini 'kendi' gizemiyle örter. Çünkü varoluşun gizemi neredeyse çözülemeyecek kadar derindir. Bu da insanı anlamsızlığa itmektedir. Ölümün ne olduğu (ya da başka bir deyişle kişi olmanın ne demek olduğu) bilinememektedir - varoluşun sonu! Dinler varoluşu yeniden tanımlar. Kendi dünyasını inşa eder. Çözümü içindedir. Ama bu gerçek meseleyi, gizemi örtmek pahasına
30 Nisan 2012 . Ankete Git
drosophila: Sevgili pırıl, evrimsel sürece yaratılış olarak bakmakta herhangi bir yanlış yoktur. Evrene Tanrı'nın şahaseri ya da kendisi ya da onun yansıması olarak da bakılabilir. Bilimin amacı bütün bilgiye, her şeyi açıklayan kurama ulaşmak değil midir zaten? Bu şey, tek olan, öncesiz ve sonrasız olarak adlandıralan şey Tanrı olarak adlandırılır. Çeşitli dinler (ister İslam ister Budizm) buna farklı açılardan yaklaşır ya da onu bulmak farklı yollar sunar. Ateizm vb diğer akımlar da gerçekte bu yollardan
30 Nisan 2012 . Ankete Git
pırıl_pırıl: için gayet normal görüyoruz. Çünkü artık bunu 'biliyoruz'. Bugün körü körüne inkar ettiğimiz şeyleri ileride bilim açıkladığında gayet normal karşılamayacağımızı nereden bilebiliriz? İnanmak trcihi bir olay. Herşey şu anda keşfedilmiş olmadığına göre inanmamak ve inanmak için herşeyin keşfedilmesini beklemek anlamsız. Sınırlıyız, yaratılışımız böyle... Ama herşeyi öğreneceğiz, bilim ile. Buna da inancımız sonsuz. Biz birgün son bulsak da...
29 Nisan 2012 . Ankete Git
pırıl_pırıl: Sonuçta ben inanan biri olayım sen inanmayan biri ol mesela, senin merak ettiklerini ben de merak ediyorum. Öldükten sonra varlığımın yok olmayacağına inanıyorum, sen ise yok olmanın anlamsızlığını hissediyorsun. Ama 'nasıl' var olduk nasıl yok olacağız, bu benim de merakım. Hatta ben tüm olayların , öldükten sonra dahi bilimsel olarak açıklanabileceğine inanıyorum. Mesela eski zamanlarda çocuğun cinsiyetini bilebilmek doğaüstü bir olay olarak algılanırken bugün bilim bunu bilmemizi sağladığı
29 Nisan 2012 . Ankete Git
pırıl_pırıl: Materyalizmin anlamsız sonucuna değinmişsin. Ve dinlerin bu anlamsızlığa nokta koyduğuna. Dinlerin bu gizemi açıklaması dinleri inkarı gerektirmez diye düşünüyorum. Sonuç olarak sınırlı beynimizle ve zamanımızla başı boş dolaşan gök cisimlerini anlamamız zor olabilir. Tamamen bilinmezlik içinde olmamamız için Allah bize dinleri göndermiş olabilir. Zaten dinin amacı da budur, kurallarla beraber bazı şeyleri açıklamaktır.
29 Nisan 2012 . Ankete Git
pırıl_pırıl: Drosophila, yaratılışın bilimsel bir konu olmaya devam ettiğini düşünüyorum. Evet asla yaratılış anına dönmemiz mümkün olmadığında bu konuyu irdelemek anlamsız gibi görünebilir. Fakat halen yaratılış ortamı yakalanmaya çalışılıyor. Aslında evrim çalışmaları bile bu amaca hizmet ediyor bence. Böylece nasıl sorusunun cevabı da aranmaya devam ediyor.
29 Nisan 2012 . Ankete Git
drosophila: gizem (varoluş, evren) çözümü güç ya da olanaksız bir şey. Ama din bu gerçek gizemin yerine geçerek zaten çözümü içinde bir gerçeklik yaratıyor. Aslında olay budur diyor. Çözümü içinde, çözümü hazır bir gizem sunuyor. Yeter ki inan, iman et. Daha önce de ima ettiğim gibi, din, evren karşısında huşu içinde olmanın herhangi bir yoludur.
27 Nisan 2012 . Ankete Git
drosophila: kabul etmeye her zaman hazırdır. Ben halen bu anlamsızlığın aşılabileceğine inanıyorum. Kişisel olarak değil de - kişi olmak nedir'i cevapladığımız zaman - başka bir varoluş olarak varlığımızı (bu durumda varlığımı diyemem - dikkat) sürdürebileceğmize inanıyorum. Evren yeterince gizemlidir, bilmecedir. Ancak dinler bu güzemi çözmüyor, bu gizemi inkar ediyor hatta. Onun yerine kendini koyuyor - bak gerçek benim diyor. Bir gizemi başka bir gizemle örtüyor (bu yüzden avuntu derler ya). Çünkü esas
27 Nisan 2012 . Ankete Git
drosophila: verilmiştir. Maalesef mantıkı zorunluluk bizi daha ileri götürmeye sevk ediyor. Beynin organizasyonu da evrim sonucu oluştuğuna göre onun işlevi olan bilişsel-duygusal faaliyetler de doğanın ürünüydü ve materyalist açıdan açıklanabilirdi. Açıklanıyor da. Ama bunun felsefi, ahlaki sonucu tam bir felaket: Anlamsızlık! Zaten trilyonlarca gök cisminin başıboş bir şekilde dönüyor olması bu anlamsızlığa bir anlamsızlık daha katıyor. İnsan bu durumda hiç değişmeyecek olduğuna inandığı bir otoriteyi
27 Nisan 2012 . Ankete Git
drosophila: farklı bir perspektiften yaklaşılacaktır. Evrim konusu - ve hatta yaşamın kökeni - bu konu yanında son derece hafif kalmaktadır ve onlar materyalizmi kabul edilmesi güç kılan şeyler değillerdir. Esas güç kılan şey işte bu sözünü ettiğim beynin işlevi olan özgür iradeye sahip görünen ahlaki failin oluşumu meselesidir. 19 yy'da evrimi kabul eden bazı ilahiyatçılar bile olmuştur. Ne var ki, bu ilahiyatçılar iş insanın aklı, iradesi meselesine gelince durmuşlardır. O, Tanrı tarafından kişilere
27 Nisan 2012 . Ankete Git
drosophila: Bunun dışında materyalizm gayet anlamlıdır. Ama sadece bu zorunlu sonuç bile bizi materyalizmi kabul etmede zor durumda bırakmaktadır. Elde olan veriler aksini düşündürmedikçe de farklı bir şeyi savunmak da o derece anlamsızdır. Birçok sinirbilimcinin yorumuna göre ahlaki fail denilen şey bir illüzyondan ibaret. Bu durumda 'kişi'den söz etmek güçleştiği gibi 'ölüm sonrası'ndan bahsetmek de anlamını yitirmektedir. Kişisel kimlik meselesine pratik bir çözüm bulunursa birçok metafizik konuya da
27 Nisan 2012 . Ankete Git
drosophila: Materyalizmin bana tek ters gelen tarafı ise ölümün her şeyin sonu olduğu zorunlu sonucudur. Daha doğrusu kişisel varlığımızın nöron yığınlarının etkileşimi sonucu olduğudur. Kabul etmesi güç ama aksini düşünmek için herhangi bir bilimsel veri yok elimizde (bu arada bilişsel sinirbilim alanında çalışan biri olarak söylüyorum ben bunları - literatüre de oldukça aşinayım). Bu kesinlikle saçmadır. Ölümden sonra kişisel varlığımızın ortadan kaybolacağı fikri anlamsızdır. Varlığımızı anlamsız kılar.
27 Nisan 2012 . Ankete Git
drosophila: Burada Tanrı algısı çok önemli bir rol oynuyor. Tanrı'yı nasıl algılıyoruz? Diyorsun ki, Tanrı bilinmek istedim diyor. Bu panteizme ne kadar da yakın. Pan-enteizmi de söyleyebiliriz tabi. Ne var ki, her inançlı böyle yorumlamaz bunu. Bu bir yorumdur sadece. Panteizm ve hatta pan-enteizm bana çok ters gelmiyor. Bana ters gelen teizm ve deizm gibi akımlar (agnostisizm ayrı bir konu).
27 Nisan 2012 . Ankete Git
drosophila: bulunduğunda bunun hiç değişmeyen dünya anlayışına ters düştüğü apaçık ortadayı - ve nuh tufanına ilişkin inanca da. Bunun gibi çok örnek vardır. Yaratılışçılık bir zamanlar bilimin konusuydu - ama şimdi değil. Şimdikilerin motivasyonu tamamen farklı bir kökenden kaynaklanıyor. :) Bununla ilgili bilgileri çok yerden edinebilirsin.
27 Nisan 2012 . Ankete Git
drosophila: Tanrı yarattı demenin bilmiyorum demenin bir başka yolu olduğunu söylerken şunu kastettim: Biz bir marangozun masayı 'nasıl' yaptığını bilebiliriz. Ama canlıların 'nasıl' oluştuğunu bilemeyiz. İşte bilimsel teoriler, örneğin evrim teorisi, bunun cevabını verir. Evrimin olduğuna dair bir örüntü olduğunu ortaya koymakla birlikte bunun olası mekanizmasını da ortaya koyar. Ama yaratılışın bir zamanlar öne sürdüğü hipotezler - canlıların değişmediği - çürütülmüştür çoktan. Dinazor fosilleri
27 Nisan 2012 . Ankete Git
drosophila: söyleyebilirim. Yaratılış neredeyse 100 yılı aşkın süredir bilim insanlarının konuştuğu bir konu değildir. Çünkü yeni çalışmalara yer verecek yeni hipotezler ortaya koyamıyor (onun yerine yukarıda örneğini verdiğim spekülatif önermeler öne sürüyor). Bu da bilgi birikimini durdurur. Parapsikoloji, astroloji gibi alanlar da öyledir. Bir zamanlar bilim olarak görülürken şimdi artık değiller. Çünkü test edilebilir yeni hipotezler öne süremiyorlar. Bilgi birikimine katkıları bitiyor yani.
27 Nisan 2012 . Ankete Git
drosophila: da milyon yıl) evrim yoluyla türlerin oluşumuna izin verecek kadar zaman olmayacaktı. Bu iddia çok defa çürütüldü. Birçok farklı teknik kullanılarak gösterildi. Dünya çok daha yaşlıydı. Şimdinin yaratılışçıları zorlama yaparak aslında Tanrı'nın gün hesabının (6 günde yaratılış - ki Kuran'da da vardır) çok daha farklı anlamalra gelebileceğini söylüyorlar. İşte bu noktada da bilimin dışına çıkmış oluyorlar. Bu durumda ben spagetti canavarının da bir saniyesinin 1000 yıla eşdeğer olduğunu
27 Nisan 2012 . Ankete Git
drosophila: Bilim oldukça karmaşık bir süreçtir. Birbirine karşıt birçok görüş vardır. Ki bu da onun sorgulayıcı ve özgür doğasından gelmektedir. Öyle olmalı zaten. Ama zamanla kimi hipotezler terk edilir. Kimileri yeni hipotezlerin ortaya çıkmasına önayak olur ve teoriye doğru gider. Bilim tarihi terk edilmiş nice hipotez ve teorilerle doludur. Bir zamanlar yaratılış bilimsel bir konuydu. 19. yy'da. Test edilebilir öngörüleri vardı, dünyanın çok genç olduğu gibi. Eğer dünya çok genç ise (birkaç bin yıl ya
27 Nisan 2012 . Ankete Git
pırıl_pırıl: Din zaten bir araçtır. Evrenle ilgili ipuçları vermekle beraber toplum düzeni için kurallar ortaya koyar. Dini evreni keşfetmek için yalnız başına kullanamayız. Bunun için de Allah bilim adamlarına ve tabii bize de akıl vermiştir. Neden yaratıldık sorununa Allah 'bilinmek istedim' cevabı veriyor ise bizim görevimiz de onu bilmektir. Ama ezbere değil, yarattığı kainatı okuyarak...
26 Nisan 2012 . Ankete Git
pırıl_pırıl: Yani 'Tanrı yarattı, bilmiyorum, boşver, önemsiz' gibi bir düşünce yok. Yaratılış işin nasılına bakmaz demişsin. Nasıl bakmayız? Yani böyle birşey nasıl düşünülebilir anlamıyorum. Koskoca evreni insan nasıl olur da merak etmez? Dediğim gibi yaratılış da ortaya koyulmalıdır bilim adamlarınca. Evrim de bunun içinde varsa değerlendirilir. Yalnız evrimin kendi içindeki saçmalıklardan sıyrılması ve yaratılışı çürütmeye çalışmaktan vazgeçmesi gerekir.
26 Nisan 2012 . Ankete Git
pırıl_pırıl: sonra öyle olacak.Ve yine evrim teorisi. 'Teoriler kanıtlanmış hipotezler bütünüdür' demişsin ama ne hipotesler ne de teoriler kanıtlanabilmiştir. Hipotezin içeriği de kesin kanıtlara dayanmaz. Yaratılış da inançtır ancak tarafsız bilimadamlarına göre teoridir. Yani öyle olmalıdır. Yaratılışın da bilimsel olarak kanıtlanmaya ihtiyacı var. Ha inanırız o ayrı ama ben Cern deneyini de merak ederim mesela. Ben inandığım zaman kainatın muhteşemliğini keşfetmekten vazgeçmem.
26 Nisan 2012 . Ankete Git
pırıl_pırıl: Din yaratıcı tarafından ortaya koyulur, bilim ise yaratıcının yarattığı insanlar tarafından. Aslında herşey zaten yaratıcıdandır. Din de kurallar da bilimin keşfetmeye çalıştıkları da. Bilgiler orada burada durur zaten vardır. Bilim bunu keşfetmeye çalışan aciz bir araçtır. Evet acizdir ancak acizliğin nedeni yaratılışın ve evrenin muhteşemliğidir. Şurada aya çıkalı bile kaç sene olmuş ki? Bundan 100 yıl öncesinin bilim adamlarının elde ettikleri ne kadar acizde bugün elde edilenler de 100 yıl
26 Nisan 2012 . Ankete Git
pırıl_pırıl: Kutsal kitaplarla bilimin söyledikleri konusunda iddialara inanmaktan ötesine geçebiliyoruz biz. Kutsal kitapta ne dediğini biliyoruz, okuyoruz (ki değişmeyen bilgiler bunlar). Bilimin ortaya çıkardıklarını da biliyoruz. E bunu kendimiz de kıyaslayabiliyoruz. Yani birileri birşeyler iddia etmiş önemsiz kalabiliyor. Din ve bilimin karşılaştırılmaz olduğunu kabul etmen çok güzel. Çünkü ya bilim ya din değildir. Dinin amacı başka biliminki başkadır. Birbirini çürütmek de değildir amaç.
26 Nisan 2012 . Ankete Git
drosophila: Bu baglamda bilim ve din diye iki ayri kavrami yuzlestirmek, bir secim yapmaya zorlamak bana son derece anlamsiz geliyor. Bir insan kendini huzurlu hissettigi icin bir dine inanir, o din bilim ile uyumlu oldugu icin degil (ki boylesine bir uyumun olmadigi ima ettim, daha dogrusu boylesi bir seyi dusunmenin anlamsizligina isaret ettim).
26 Nisan 2012 . Ankete Git
drosophila: nmak demektir. Ama dunyanin yaklasik % 80'i buna inanmaz. Yaklasik 1500 yildir insanlarin cogunu kendine inandiramadiysa durup dusunmek gerekir (ki butun dinler icin boyledir bu). Mesele kendini bir dine ait hissetmek mi yoksa varolusun gizemi karsisinda husu icinde olmak mi? Dinler buna araci olur sadece. Ama bu herhangi bir din olabilecegi gibi, bunun icin bir dine ihtiyaciniz da olmayabilir. Bilim doga karsisinda kendinizi husu icinde hissetmenizi saglamak icin yeterince etkili bir arac zaten
26 Nisan 2012 . Ankete Git
Anketi oluşturan üye: akionta . 22 Nisan 2012