Anket Sitesi

Yorum Üzerindeki Polemikler

MÖ 3000 yıllarında Mezopotamya'da yaşamış çok tanrılı Sümer uygarlığının efsaneleri (Yasak meyve, insanın topraktan yaratılması, kadının erkeğin kaburga kemiğinden yaratılması, vb.) ile tek tanrılı dinlerin ilk kitabı olan Tevrat'ta anlatılanların çok benzer olması nedeniyle, Tevrat ve ondan sonra yine aynı coğrafyada gelen kitaplarda Sümerler'in etkilerinin olduğu söylenebilir mi?

affan: Sümerler'in dediklerinde Allah'ın etkisi olmasın sakın?
risusx: İnsanlar 20bin yıkdır dünya üzerinde yaşıyorlar :)
28 Ağustos 2010 . Ankete Git
Faran.: Peygamberimiz (s.a.v.) dünyanin ömrü 7 bin yıldır derken dünyanın gerçek yaşını değil, insanlık tarihi için önemli bir hadisenin baslangıç zamanını kasdetmiş olabilir çünkü bilgim kadarıyla islamda insanlığın tarihi ile ilgili veriler Peygamberimizin birkaç hadisi ile açıklanıyor.. Diğer bir mevzu diğer kıtalarda peygamberlerden biz iz yok demişsin ama nasıl bir iz olması gerekmez. Her bölgeye gelen Peygamber o bölgedekilere benzer bir isim ve kültür ile yaşadığı için bilinmeyebilirler.
27 Ağustos 2010 . Ankete Git
Goyo: http://www.johnkyrk.com/evolution.tr.swf bu sitede inceleyebilirsin. Oysa ilahi dinlere göre insanlığın yaşı sadece 7000 bu çok büyük bir çelişkidir. hristiyanlık 2010 yaşında. yani ilahi dinlerin geldiği zamanlarda dünyanın dört bir yanında insanlar yaşıyorlardı. mezopotamya dışında hiçbir yerde bahsettiğin peygamberlerden ve ilahi dinlerden iz yok.
27 Ağustos 2010 . Ankete Git
Goyo: Efsane zaten mezopotamya kaynaklı olduğundan başka yerde yaşamaları beklenemez. insanla ilgili Bulunan en eski fosil kayıtlarına göre homosapiens yaklaşık 650000 yıl önce afrikada yaşamış ve buradan dünyaya dağılmıştır. Mezopotamya bölgesinde bulunan fosillerin yaşları ortalama 100000 yıl öncesinindir. Yaklaşık 75000 yıl önce uzak asyaya ulaştılar. 65000 yıl önce avustralyaya ulaştılar. Avrupaya çıkmaları 45000 yıl önce.25000 yıl önce beringden k.amerikaya ,Güney amerikaya ise 15000 yıl önce.
27 Ağustos 2010 . Ankete Git
Faran.: O zamanlar dünyanın nüfusu milyonlarla ifade edilecek kadar yoğun değilddi bu yüzden dünyanın her yerine yayılmış değildiler yani muhtemelen insanlığın büyük bir kısmı bu belirtilen bölge ve civarında yaşıyordu. Bu sebeple dinler bu bölgelere gelmiş olabilir. Peygamberler ise hemen her bölgede vardılar. Kuran'daki rivayetlere göre 124,000-224,000 arasında peygamber gönderilmiştir ve şu yada bu bölgeye peygamber gelmediğine dair bir veri yoktur.
26 Ağustos 2010 . Ankete Git
Faran.: Tarihi verilere göre insanlığın ilk ataları olan Hz Adem ve Havva da Mezopotamyada yaşamışlardır ve onlardan sonra gelen çocuklardından olan Peygamber Hz İdris ve Hz Şit te Mekke civarında yaşamışlardır. Bunun dışında Kuran'da adı geçen yani tanıdığımuz bildiğimiz birçok peygamber de bu civarda yaşamışlardır. Buradan şunu çıkarabiliriz: Peygamberler insanlığın toplu olduğu yerlere gönderilmişlerdir. Yine Hz İsa ya kadar insanlığın yoğun olarak yaşadığı bölgeler bu bölgeler...
26 Ağustos 2010 . Ankete Git
Goyo: Buradaki kuşku çeşitli zamanlarda , çeşitli bölgelerdeki bu uygarlıklar neden ilahi dinlerle tanıştırılmamışlardır? Yüzlerce yıl beklemek zorunda kalmışlardır? buradan benim çıkarımım mezopotamya uygarlıkları ,mısır uygarlığı ... gibi ortadoğuda ki alt yapı ilahi dinlerin evrimleşmesi için idealdi , yani ortadoğu insanları ilahi dinleri kendi içlerinden çıkartmışlardır ...
26 Ağustos 2010 . Ankete Git
Goyo: başka bir açıdan bakarsak, ilahi dinler neden sadece mezopotamya bölgesine gelmişler? Dünyanın diğer bölgelerinde , diğer uygarlıklarda böyle bir şey yok , hepsinin farklı farklı yerel dinleri var. Üstelik toplumsal huzur sadece osmanlı zamanında mı olmuştur? (ki osmanlıda ne kadar huzur olduğu ayrı bir tartışma konusudur) Eskimolar, kızılderililer,aztekler,mayalar,aborjinler,türkler,çinliler,japonlar... ilahi dinler olmadan çok uzun yıllar yaşamışlardır.
26 Ağustos 2010 . Ankete Git
Faran.: Benim de araya dalmak gibi olacak belki ama ; Her yeni gelen din, o toplum için bir rahmet gibidir. Din bir topluma kötü durumda iken veriliyor ki doğru yola sevk olunsunlar diye. Asırlar geçiyor insanlar değişiyor değerler değşiyor, her gelen din zamanın toplumu için en güzel değerleri içeriyor. Birçok din derken zaten ilahi 3 din var. Dünyanın ömrüne pay edilirse ilk zaman orta zaman, ve dünyanın son zamanı için islam uygun görülmüş. Öncekinin başarısızlığı değil, bir toplumu yenileme var gibi
26 Ağustos 2010 . Ankete Git
Faran.: Din doğru algılandığı ve yaşandığı zaman gerçekten de toplumu düzene sokar. Zaten din bu şekli ile dünya ve ahiret saadetini vadeder. Din ile dünya hayatı düzene girer mi dersen 'Asrı Saadet ve Osmanlı Devleti' buna güzel örnek teşkil eder. Doğru anlaşıldı ve yaşandı, sonucunda huzur toplumu oluştu. Ama sonra biz bunu başarısızlığa götürdüysek bu bizim başarısızlığımızdır çünkü din aynı din, birşey değişmedi.. Grçek olan; bizim toplumsal ve tüm değerlerimizi yozlaştırmamız...
26 Ağustos 2010 . Ankete Git
ferment: Kutsal kitaplara ister inanın, isterseniz inanmayın ama şu var ki aslında kutsal diye nitelendirdiğimiz ve ayrıymış gibi gözüken bu kitapların özünde aynı şey yatıyor. Hepsi de "yaratıcı bir güç" ün varlığını kabul etmeyi emrediyor ve diğer dinler en son islam da toplanıyor.
26 Ağustos 2010 . Ankete Git
dpd06: Araya dalmak gibi olacak ama şunu affan'a sormak istiyorum:İnandığınız yaratıcı,yani Allah sizin gözünüzde en büyük en yüce en mükemmel varlıktır değil mi?Ondan büyüğü yoktur,'ol' der olur..Merak ettiğim şey şu:Bu kadar mükemmel bir yaratıcı nasıl olur da insanlığa birçok din gönderir?O kadar güçlü bir varlık diğer dinlerin başarısız olacağını nasıl görememiştir?İslamiyete kadar sürekli başka başka dinler ve peygamberler göndermesi, bir önce yolladığı dinin başarısız olduğu anlamına gelmez mi?
26 Ağustos 2010 . Ankete Git
Goyo: Dinlerin insan hayatını düzene koyup koyamadığı tartışılır. Ama din sayesinde bazı zümrelerin toplumlara hükmettikleri çağlar boyunca ve günümüzde örnekleriyle ortada. Eğer dediğin gibi tanrı toplum hayatını düzene koymak için dinleri gönderdiyse ,tam anlamıyla çuvallamış demektir. ortada düzen olmadığı gibi gönderilen farklı dinler yüzünden insanlar geçmişte ve günümüzde birbirini kıydılar hala kıymaktalar...
25 Ağustos 2010 . Ankete Git
Faran.: Ayrıldığımız nokta şu: Sen diyorsun ki din bu ihtiyaçlardan doğar yani müsebbibi sebep olarak göstermişsin, ben ise diyorum ki : Din, insan hayatını bir düzene koymak için Allah cc tarafından alemlere gönderilmiştir. Tıpkı bir ürünün içinde kullanım talimatının bulunması gibi. İnanma ihtiyacını ise Allah cc insana doğruyu göstermek için vermiştir. Herşeyin bir sebebe bağlı olması o işin arkasındaki hikmeti yok etmez.
25 Ağustos 2010 . Ankete Git
Goyo: sana kesinlikle katılıyorum , inanç insanın inanma ihtiyacından doğar demeye çalışıyorum . Benim düşünceme göre bu ihtiyacın sebebi ölüm sonrası düşünceleri, içgüdüsel olarak ölüm sonrasıda hayatın devam etmesini istemek, nasıl var olduğumuzu anlayamamak, ahlaki değerlerin din olmazsa olmaz empozesi, sürü psikolojisi... gibi pek çok sebebi var. Dinler insanların bu zaaflarından dolayı varlar diye düşünüyorum.
25 Ağustos 2010 . Ankete Git
Faran.: Ayrıca insanın inanması için bir inanç ihtiyacı hissetmesi ve bunun arayışı içinde olması lazım.İnsanlar din seçerken iyice araştırsınlar ama seçtikten sonra her emiri teker teker sorgulama yoktur inancımızda.Çünkü bir emirin farz olması için emredilmiş olması yeterlidir ama tabi bunun altındaki hikmeti araştırmak ayrıca bir sevaptır.Ben herşeyin başı olan Allah'ın varlığına kanaat ettikten sonra peygamberlerin ve dinlerin ardı sıra gelmesi gerektiğine kadar varırım ve son derece ikna durumdayım
24 Ağustos 2010 . Ankete Git
Goyo: Tabiki iki düşünceden biri inanış , diğeri mantık yürütme ve gerçeği arayıştır. körü körüne inanmak yerine sorgulayarak , akıl yürüterek gerçeğe ulaşmaya çalışmak gerekir. İnsanın inanması için önce ikna olması gerekir diye düşünüyorum , şimdiye kadar yaptığım araştırmalar , yaşadıklarım, okuduklarım ne yazık ki beni ikna edemiyor.
24 Ağustos 2010 . Ankete Git
Faran.: Tevrat'ın insan yazması olduğunu iddia etmek Kuran'ı da inkar etmektir. Sizin ki mantık yürütmeden öteye geçen bir iddia değil, bizimkisi ise inanışımızdır.
23 Ağustos 2010 . Ankete Git
Goyo: Yani dinleride , peygamberleride, tanrılarınıda binlerce yıldır toplumlar kendileri içlerinden çıkartmışlardır.
23 Ağustos 2010 . Ankete Git
Goyo: ordan burdan etkileyici bir şeyler bulup yazalım diye değil elbette. O dönemlerin şartlarını düşünürsek , insanların inanma ihtiyacı ile beraber , (ölüm sonrası korkular, dini inanışlarla toplumların kolay yönlendirilmesi., insanları dinler yoluyla ahlaklı olmaya zorlama, ... gibi) zaten geçmişten beri var olan tanrılar ve dinler, mezopotamya toplumlarının zaten inandıkları efsanelerde doğal olarak kullanılarak , daha inanılası olan tek tanrılı dinlere dönüşmüştür diyorum.
23 Ağustos 2010 . Ankete Git
affan: Yani siz direk dinlerin gerçek olmadığını mı söylemeye çalışıyorsunuz? Ordan burdan etkileyici birşeyler alıp bir kitap yazalım, yuttururuz millete?
21 Ağustos 2010 . Ankete Git
Goyo: Belki de vardır. Ama olduğunu sanmıyorum çünkü insan yazması oldukları daha mantıklı , çünkü onlar dini inanışlar değil sadece efsane Gılgamış Destanı gibi. Üstelik aynı coğrafyada insanları etkileyecek bir din , kutsal kitap için çok ideal efsaneler...
21 Ağustos 2010 . Ankete Git
Anketi oluşturan üye: Goyo . 11 Temmuz 2007