Anket Sitesi

Yorum Üzerindeki Polemikler

Cumhurbaşkanı adayları konusunda Başbakan'ın söylediği 'uzlaşma'ya ne oldu?

Ugugug: Bence bundan iyi uzlaşma yapamazlardı. Uzlaşma adaylarından vazgeçmek demek değildir. Gül, DSP, MHP ve DTP'yi memnun edecek şekilde açıklamalar yaptı, taahhütte bulundu. Uzlaşmadan kasıt, isim değiştirme değil, aday olan kişinin diğer partilerle konuşup kritik ve hassas konularda fikirlerini alması ve önerdikleri istikamette yoluna devam etmesidir. Ve bence bu oldukça iyi başarıldı, uzlaşma kelimesi medyada saptırılıyor. CHP ise görüşme talebini reddeti ve uzlaşmaya kendisi yanaşmış oldu
tarman2007: aynı aynı... hep aynı şeyleri yazıyoruz ikimiz de. Siz bana laf anlatamıyorsunuz, ben de size. Berabere bitsin bu iş, galibi, mağlubu olmasın, Candan Erçetin'in dediği gibi: 'Kazanmak neye yarar ki kaybeden olduğunda?'. İkimiz de haklı, aynı zamanda ikimiz de haksızız. Kaybedeni kazananı olmasın, bitsin burda, noktayı koyalım.
23 Ağustos 2007 . Ankete Git
gaffur: 5 partinin olduğu, 3 partili koalisyona sahip olan, en yüksek oyu alanın %20'lerde gezdiği bir mecliste, 330 oy, 341den çok çok daha büyüktür. Bu yüzden sizinle uzlaşamıyoruz. Olaylara hep tek taraflı bakıyorsunuz. Her seferinde başka bir gerekçe üretip, az önce uzlaşma oldu derken, 10 dakika sonra uzlaşma olmadı, ama olmazdı zaten diyebiliyorsunuz. Bir Başbakan halkına taahhüt niteliğinde sözler söylerken alkışlayıp, o sözler unutulunca alkışa devam edebiliyorsunuz. Nasıl uzlaşalım sizle?
23 Ağustos 2007 . Ankete Git
tarman2007: Ben artık laf anlatmaktan bıktım, bence siz de bıktınız, ikimiz de aynı şeyleri tekrarlayıp duruyoruz. Hayır, şimdi buraya bir önceki mesajımın aynısı kopyalayıp yapıştırmak zorundayım, zira tüm bu yazdıklarınızın üstüne hala geçerliliklerini koruyorlar, 341 in 330 dan büyük olduğunu, millet iradesinin mecliste zaten temsil edildiğini anlatamıyorum ki bir türlü. Neyse kalsın burda, bitirelim bence, sonu gelmeycek bu işin, uzlaşamayacaz...
23 Ağustos 2007 . Ankete Git
gaffur: O zamanki şartlar içinde, 367 meselesi kimsenin aklında değil, koalisyon ortakları kendileri karar verip seçebilir mi? Seçer. Ama ne yapıyorlar, muhalefet de dahil, 5 parti görüşmeyi bırakın, bir orta yol bulup anlaşıyorlar, ortak adaya imza atıyorlar. Bu olup bitenleri günümüzle kıyaslamak yerine okuyup örnek almayı denesek (sizden bahsetmiyorum, genel), bugün olanlar olmazdı; Başbakan sözünden bu kadar kolay dönemezdi. Ama okuma alışkanlığımız yok, ders almıyoruz, düşünmüyor, eleştirmiyoruz.
23 Ağustos 2007 . Ankete Git
gaffur: Oylama için grup kararı alınması yasalarımıza uygun değil. Her milletvekili kendi hür iradesiyle oy kullanıyor ve üçüncü turda 330 oy alan Sezer seçiliyor. Adaylık süresi içindeki toplam başvurunun da 13 olduğunu belirtmekte fayda var. Her partiden 1 de değil, birden fazla aday çıkıyor. Sezer'e itiraz edenler, kendi aday olanlar, oy vermeyenler, hatta seçildiği zaman alkışlamayanlar bile oluyor. Yani bu seçim çok kolay şartlar altında yapılmıyor, ancak olabilecek en büyük uzlaşma sağlanıyor.
23 Ağustos 2007 . Ankete Git
gaffur: Sezer'in seçildiği dönemde mecliste 5 parti var, üçü koalisyon ortağı. DSP, MHP ve ANAP zaten sürekli görüşme halindeler, bunun yanında Ecevit FP ve DYP'yle görüşüyor, herkesin onaylayacağı bir isim arıyor. Öncelikle meclisten, olmazsa dışarıdan bir aday üzerinde durulacağı konusunda tüm partiler görüş birliği açıklıyorlar. En sonunda Sezer 5 partinin tümünün liderleri dahil ortak bir dilekçe ile aday gösteriliyor. Dikkat, muhalefet işin tam da ortasında yer alıyor ve dilekçeye imza atıyorlar.
23 Ağustos 2007 . Ankete Git
gaffur: Biz bir AKP'liye de oy veririz diyen CHP ile görüşme yapılmadı. Meclise her şartta gireriz diyen MHP'ye gidilmedi. Ilımlı politikaları zaten bilinen, sempatik DSP aranmadı. DTP zaten ayrı bir tartışma konusu, şimdi ikna etmeye çalışıyorlar, bir yandan da korkuyorlar. Yani burada uzlaşma öncelikle bir niyete bakar. Böyle bir niyet var mıymış, yokmuş. Mesele buydu, çözdük. Daha neyi tartışacağız?
23 Ağustos 2007 . Ankete Git
gaffur: Hani, uzlaşma oldu diyordunuz? Demek ki uzlaşma olmamış, burada anlaştık. Uzlaşma arama olayı, 367 şartına bağlanacak bir konu olarak açıklanmadı. Başbakan tüm toplumu kucaklayacağız, herkesle görüşeceğiz, herkesin hassasiyetlerini dinleyeceğiz dedi. Dinledi mi? Hayır. Uzlaşma olamazdı diye nasıl konuşursunuz, denediler de olmadı mı? Çok mu zordu görüşme yapmak, uzlaşma aramak? Önemli olan niyettir, sonuç olarak sizin de katılımınızla, bu niyet tam olarak açığa çıktı. Teşekkürler.
23 Ağustos 2007 . Ankete Git
tarman2007: Sezer'e oyların kaç partiden geldiği önemli değildir, önemli olan toplam aldığı oy sayısıdır. Sonuçta o partiler %15-20 civarında oy almışlardı ve hepsinin oylarını toplayınca 330 etti. Fakat halk zaten akp ye en başta %46 verdi, yani halk akp üzerinde uzlaştı ve meclise 341 vekil gönderdi. Kaç tane partiden oy geldiği önemsizdir, sonuçta o partiler de halkın kendilerine verdiği oy nispetinde mecliste temsil imkanı bulurlar. Kaç partiden oy geldiği ne alaka yani? Biri 330, biri 341.
23 Ağustos 2007 . Ankete Git
tarman2007: Başbakanın sözleri hoş değildi, tasvip etmek mümkün değil. Fakat toplumun önündeki bir yazarın böyle sözler sarf etmesi de hiç hoş değil. Kendisi halka hakaret ederken, aşağılayıcı sıfatlarla yaftalarken insanları birkaç yazar dışında kimse de çıkıp 'yahu bu adam ne diyo böyle?' demedi. Anayasa'ya göre Cumhurbaşkanı her TC vatandaşının Cumhurbaşkanıdır. Ha sen beğenmeyebilirsin orası ayrı, ama bu çifte standard da insanın midesini bulandırıyor.
23 Ağustos 2007 . Ankete Git
tarman2007: Başbakan elimde listeyle ziyaret edeceğim dedi fakat bu ziyaretler 367 nin aşılması için mecburen yapılacaktı. mhp nin sağduyulu tavrıyla 367 aşılınca bu mecburiyet ortadan kalktı, yani uzlaşmaya gerek kalmadı. Uzlaşma mecburi durumlarda yapılır, zaten uzlaşmanın ne kadar çetrefilli bir şey olduğunu kendi aramızda bile anlamışken, zorunluluk olmaması halinde uzlaşma aramak şartları fazlasıyla zorlamak olur. Ayrıca ben olayı 'şartlı söz verme' olarak algılıyorum, şart kalkınca söze gerek kalmadı.
23 Ağustos 2007 . Ankete Git
gaffur: Başbakan zaten Gül'ü istemeyenlere karşı tavrını açıkladı. 22 Temmuz'da takılan hoşgörü, uzlaşma, hassasiyetlere özen gösterme, herkesi kucaklama maskeleri düştü, gerçekler açığa çıktı. Siz halen uzlaşma oldu diyorsunuz. Öyle diyorsanız, öyle olsun. Mecliste muhteşem uzlaşma diye gazete manşetlerini bekliyoruz artık.
23 Ağustos 2007 . Ankete Git
gaffur: MHP'ye bakalım. MHP meclise gireceğini Gül aday olmadan çok önce açıklamışken, meclise girmeyi nasıl uzlaşma olarak görürüz? O zaman şunu mu diyorsunuz, MHP, AKP'nin adayını kayıtsız şartsız destekledi, bunu baştan açıkladı. Peki sonradan kendi adayını neden çıkardı? Zeki Sezer açıkça Gül'den memnun olmadığını açıklamışken, hangi uzlaşmadan bahsediyoruz? DTP, aynı durumda, eleştirileri, talepleri var. Yani sevgili arkadaşım, ben bu tartışmayı artık çok gereksiz görüyorum. Her şey ortada.
23 Ağustos 2007 . Ankete Git
gaffur: Gül AKP + Yazıcıoğlu'nun oyunu almıştır. Bizim meşruiyet konusunda bir tartışmamız yok, uzlaşma ile meşruiyeti karıştırmayın. Anayasal şartlar yerine gelmektedir, seçim süreci işlemektedir, ama konunun bununla ilgisi yoktur. Kim, kimle uzlaştı, Gül'ü oylamada destekleyen kim? Sezer'in oy sayısını söylemişsiniz ama, Sezer'e o oylar kaç ayrı partiden gelmiş, bir araştırın isterseniz. Gül'ü tek parti seçiyor, siz uzlaşma diyorsunuz.
23 Ağustos 2007 . Ankete Git
gaffur: Siz uzlaşmadan ne anlıyorsunuz, bilmiyorum. Ben Başbakan'ın söylediği uzlaşmayı tartışıyorum. Kendisi ne dedi? Adaylar üzerinde görüşmek üzere diğer partileri ziyaret edeceğim. Sonra ne yaptı? Kendi kendine adayını açıkladı, aday gitti seçilmeyi garantilemiş bir vaziyette bazı ziyaretler yaptı. Tüm bunlar neden oldu? MHP meclise girerim dedi, AKP sözünden döndü. Şimdi MHP, DSP, DTP meclise girerek uzlaşmış mı oldu? Hayır, çünkü Gül'e oy vermiyorlar. Burada uzlaşma olmadığı çok açık ve nettir.
23 Ağustos 2007 . Ankete Git
tarman2007: Sezer 330 oyla seçilmiştir, Abdullah Gül de 341 oyla seçilecektir. Hayır ortada Anayasal bir meşruiyet sorunu varsa bu öncelikle zamanında daha az oy almış olan Sezer'i muhatap alır ki böyle bir sorun yoktur zaten. Bunun ötesinde neyi tartışıyoruz ki?
22 Ağustos 2007 . Ankete Git
tarman2007: Uzlaşmaya bişey olmadı, tüm ihtişamıyla Meclis'in 448 sandalyesinde oturmaya devam ediyor. Başbakan'ın söylediği uzlaşma Anayasa'da şart koşulan 367 rakamının aşılması idi ve bu şart da yerine getirildiğine göre uzlaşma sağlanmış oldu. Süreç Anayasa'ya uygun işlediğine göre ortada sorun teşkil edecek bir hadise de yok. Biz aynı Anayasa'dan bahsediyoruz demi, Sezer'in 330 oyla seçildiği Anayasa'dan ve 7 yıl içinde virgülüne bile dokunulmayan 102. maddeden.
22 Ağustos 2007 . Ankete Git
tarman2007: Kelimelere takılmadım, takılmak zorunda kaldım zira Çelik'in sözlerini ısrarla ve inatla 'hedef gösterme' olarak nitelemenin mantıksızlığını, saçmalığını anlatmaya çalıştım fakat her defasında aynı ifade tekrar tekrar kullanılınca 'belki manasını bilmiyorlardır' diyerekten sözlükten manasını getirdim önünüze, anladığınızı umuyorum.
22 Ağustos 2007 . Ankete Git
tarman2007: Sağır sultanın bile bildiği olayları Sezer'in de bileceğini varsayarak, Sezer'in bu olaylar ve olayların geçtiği kurslar ve okullarla ilgili Milli Eğitim Bakanlığına neden herhangi bir liste, dilekçe, önerge ...(adı herneyse işte) vermediği (veya veremediği) hala cevaplanmamış bir sorudur. Sezer'in ifadelerinin ihbar kabul edilebilmesi için somut ve elle tutulur gerçeklerin Sezer'in bu ifadelerinde geçmesi gerekir. Listesiz, isimsiz hangi ihbardan bahsediyoruz ki.
22 Ağustos 2007 . Ankete Git
gaffur: Gördüğüm kadarıyla kelimelere çok fazla takılmışsınız. Bu tür takıntılar, her seferinde konu değiştirmeler, biz size A'yı sorarken B'ye geçmelerle tartışmayı sürdüremeyeceğiz. En başa dönersek, birinci tur oylama da yapıldı, uzlaşmaya ne oldu? Muhsin Yazıcıoğlu'yla uzlaşmışsınız anlaşılan. Gerisi nerede? Hani Başbakanın söylediği uzlaşma? Konumuz buydu diye hatırlıyorum.
22 Ağustos 2007 . Ankete Git
gaffur: Samimiyet nasıl olur: Sağır sultanın bile bildiği olaylar için Bakan şöyle bir açıklama yapar: Sezer'in hassasiyetine katılıyoruz, bu konuda ciddi ve kapsamlı bir araştırma başlattık. Sezer'in ifadelerini ihbar kabul ediyor, her ne şart altında olursa olsun, dini kendi çıkarlarına alet eden, saptıran, genç beyinleri din adı altında yıkayan bu kurum ve kuruluşların faaliyetlerine izin vermeyeceğiz. Ama Sn. Bakan'ın ağzından laiklik sözünü dahi duymamış bir toplumuz, samimiyeti nerede arıyoruz ki?
22 Ağustos 2007 . Ankete Git
tarman2007: 'ver listeyi ilgileneyim' demenin Sezer'i siyaseten hedef göstermekle, konuyu başka yönlere çekmekle ne alakasının olduğu bunu iddia edenler (ve etmeyenler) tarafından hala anlaşılamamıştır. Hedef göstermenin TDK sözlüğündeki manası: 'birini kötü bir durumda kalması için hedef hâline getirmek.' Evet anlamını da öğrenmiş olduk, artık cümle içinde kullanırken daha dikkatli olabiliriz, hatta kullanmadan önce birkaç örnek cümle okuyup istifade edebiliriz.
22 Ağustos 2007 . Ankete Git
tarman2007: 'Sezer bulsun' değil arkadaşım, Sezer zaten bulduğunu bizzat iddia ediyor fakat nedense(?) bu olayın araştırılması mevzuunda pek bir tembel davranıyor. Adam 'gel araştıralım' diye çağrı yapar, samimiyet okuyucuları tarafından samimiyetsiz olarak nitelenir; adam çağrı yapmaz, ilgilenmez, bu sefer de 'hani nerde M.E. Bakanı, niye irtica ile ilgilenmiyor?' diye feryad edilir. Ne yapsa yaranamıyor size. Aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık durumu var ortada anlayacağınız.
22 Ağustos 2007 . Ankete Git
tarman2007: Bir insanın bu çağrıyı yapması için laikliğin yılmaz savunucusu olması gerekmez, 'dogma ve boş inanç' veya batıl inançlar herkes tarafından eleştirilr ve engellenmeye çalışılır. Fakat siz 'dogma ve boş inanç' ile neyi kastettiğinizi açık açık ifade edemiyorsanız, kendinize şüphe ile bakılmasına da ses çıkartmamalısınız. Sezer bu muğlak tavrıyla İslam dini ile sorunu olduğu yolundaki kanaatleri iyice pekiştirmiştir. Yalnız, niyet okuyucular, samimiyet sınayıcıları kendisini savunmaktan bıkmadılar
22 Ağustos 2007 . Ankete Git
gaffur: ben size diyorum ki, sıradan bir vatandaş olarak ben dahi bu tür olayları birebir yaşamış insanlarla herhangi bir yerde herhangi bir zaman karşılaşıyoruz. bu insanlar çoğunlukla meb'e de her yoldan şikayetlerini iletiyorlar. ama yok, Sezer bulsun değil mi. Sezer diyor ki böyle duyumlar var, Bakan sensin, bunlara izin verme, denetlemeni sıkı yap (tabi niyetin engel olmaksa). Bakan da diyor ki, sağır sultanın bile duyduğu, bildiği olayları ben bilmiyorum. İşte samimiyet dediğiniz bu.
21 Ağustos 2007 . Ankete Git
gaffur: burada hedef gösterme, siyaseten hedef gösterme anlamındadır, olayı başka noktaya çekmekle ilgilidir. Bakan Çelik'in irtica konusundaki samimiyetini, bu tür olaylarla amansız bir savaş içinde olduğunu, laikliğin yılmaz savunucusu olduğundan hepimiz eminiz(!) de, sanırız bakanın kendisi bundan pek emin olamıyor. bu samimi tavrı görmekten aciz olduğum için kendimden utanıyorum tarman arkadaş, siz haklısınız, sizden özür dilerim.
21 Ağustos 2007 . Ankete Git
tarman2007: 'ver listeyi ilgileneyim' demenin Sezer'i hedef göstermekle, konuyu saptırmakla ne alakasının olduğu bence bunu iddia edenler tarafından bile anlaşılamamıştır. Salla ortaya karışık bir 'hedef gösterme' masalı, millet de inansın, oldu. Zaten sıkışınca 'hedef gösterme','uzlaşma','saptırma' gibi sihirli kelimeler hemen imdada yetişir.
21 Ağustos 2007 . Ankete Git
tarman2007: Hala soyut konuşmaya devam ediliyor, elle tutulur deliller ortaya konulamıyor. Haberin okunmasına rağmen Çelik'in samimi çağrısına Sezer'in neden cevap vermediğine dair Sezer aşığı insanlar tarafından yapılan açıklamalar tatmin edici olmaktan oldukça uzaktır. Adam sormuş işte kardeşim 'ver listeyi ilgileneyim' demiş, daha ne desin. Ama Sezer elinde somut deliller olmadığı için cevap verememiştir, rastgele söylediği bir sözün arkasında duramamıştır.
21 Ağustos 2007 . Ankete Git
gaffur: Burada maalesef benzer bir durum var. Anketin konusu neydi, nereye geldik. Uzlaşma diyorduk, dün ilk oylamada, oylama öncesi ve sonrası açıklamalarda uzlaşmayı gördük. Siz de konuyu saptırarak uzlaşmayı unutturup başka konulara çekmeye çalışıyorsunuz. Dün gece başbakan konuştu, herkesin önünde, canlı yayında söylediği sözler için ben böyle bir şey söylemedim dedi. Daha neyi tartışacağız?
21 Ağustos 2007 . Ankete Git
gaffur: Burada Sezer'in tek tek al sana şu okulda şu var, bu okulda bu var diye isim ve adres göstermesine gerek yoktur. Genel bir uyarıdır, ortaya çıkmış ve konuşulan mevcut vakalara dikkat çekmekte, bunlara engel olun demektedir. Bakan ise ben konuyla ilgileniyorum, merak etmeyin diyeceğine, böyle bir olay yok demektedir :)
21 Ağustos 2007 . Ankete Git
Anketi oluşturan üye: gaffur . 15 Ağustos 2007