Ugugug: Beni ikna edebilecek bir kanıt öne sürememişsin arkadaşım. O klavye de benim gibi aslında 'yok' olabilir, değil mi? Nasıl varlıklar birbirlerini etkiliyorsa, 'yokluklar' da kendi aralarında etkileşime girebiliyorlardır belki.

Dilemma: Seni göremesekte yazılarını görebiliyoruz, ellerin klavyenin tuşlarına değiyor, yani cismen varsın, yazıları yazabildiğine göre ellerine beyninden sinir mesajı gönderilebiliyor yani beyin fonksiyonların yerinde, ruhun bedeninden çekilmemiş, ruhende varsın :)) Kanıtlayabildim mi hocaaam? :)))

Ugugug: Bana varlığımı kesin olarak ispatlayabilecek olan var mı? (Varlığı ispatlayabilirsek sıra teklik tartışmasına gelecek.)

Ugugug: Ben hâlâ var olduğuma inanmakta güçlük çekiyorum bazen, bu nasıl bir çelişkidir, anlamadım? Kendi varlığıma dini inançlarım inanmam yönünde olmasa inanmayacaktım.

Dilemma: Felsefeyi akla yatar işler üzerinde düşünmek için kullansak iyi olmaz mı? Biz varız değil mi, yoklayın bedeninizi :) Hepiniz varsınız. Ama felsefe ugugug'u yok saydırdı :)

Ugugug: Ayrıca Baskça 'çocuk', Estonca 'duvar', Felemankçe 'sinyal', Fransızca 'göğüs' demek ama Türkçe'de böyle bir şey yok, demek ki aynı şey farklı boyutlarda farklı varlık değerleri alabiliyor, şimdi de sen çık işin içinden...

annabell: sıfır felsefesine girersen ben de sana başka bir örnek vereyim... Almancada 'sein' sözcüğünün iki anlamı vardır ...Var olmak ve 'onun' olmak...hadi bakalım çık işin içinden!

Ugugug: Sıfır da sonuçta yokluk demek ama sıfırı kağıt üzerinde görebiliyoruz. Nasıl ki yokluk kağıt üzerinde görülebiliyorsa, yok olan bir şey de evren üzerinde var gibi görülebilir. Görmediğinin varlığına inanmamak yanlış olduğu gibi, gördüğünün de varlığını garanti saymak yanlıştır.

annabell: guguk, bu durumda kendine göre yoksun fakat etrafındakilere göre varsın,.aslında olup olmaman da farketmez !

Ugugug: Ya yoksam ve benim yerime başkası düşünüyorsa?

manas: 'Galiba...'Şüphe ediyorsun.Yani düşünüyorsun.Öyleyse ;varsın dostum.