kandemirm: sonra hakettiği karşılığı bulmuş. Yaşadığı çağda ise ona gereken ilgiyi gösterenler sürekli arayanlar olmuş. Daha fazla uzatmadan O devirde Mevlana; Ben yüceler yücesi Mevlanayım dememiş Şunu söylemiş; " Ben ölmüyorum. Beni ararsanız ariflerin gönüllerindeyim" . Kimbilir adını sanını bile hiç duymadığımız nice Allah Dostu yaşıyor zamanımızda. Bize düşen arayıp bulmak olmalı sadece.

kandemirm: Konfüçyus hakkında pek bilgi sahibi değilim ama Mevlananın yaşadığı zamanda birçok sıkıntılarla karşılaştığı kendi doğrularıyla halkın düşünce tarzının birbirine zıt düştüğünü hatta Şems-i Tebrizi hazretleri ile olan birlikteliklerinin ve birbirlerine olan bağlılığın çok çirkin ithamlarla koparılmak zorunda bırakıldığını biliyorum. Yani kısaca doğru söyleyeni 9 köyden kovarlar örneği çoğu İlim İnsanı yaşadığı zamanda benimsenmemiş hatta dışlanmış fakat söylemleri kendileri bu dünyadan göçtükten

kandemirm: İnsanın yaşamın kaynağını araması kendisini tanımaya çalışması kimi zaman Budizm kimi zaman Konfüçyus felsefesi kimi zamanda Tasavvuf olarak nitelendirilmiş.Aranılan hep aynı ortak nokta. Bu konuda size katılıyorum fakat "yaşam uyumaktır ölüm ise uykudan uyanmaktır" söylemindeki uyanış yani ölüm Cenab-ı Peygamber efendimiz tarafından beyan edilen"Ölmezden evvel ölünüz" hadisi şerifine karşılık gelebilir.Uykudaki bir hayat aslından bihaber olan hayattır ve uyanış ancak kendini bilmekle olur

kandemirm: buna benzer hikayelerle karşılaştığımda Mevlana hazretlerini ve onun gibi Edep bayrağını taşımış büyüklerimizi hatırlıyor ve binlerce kez şükrediyorum. O Ulularla aynı topraklarda yaşamış olmamıza. Onlar istedikleri kadar inkar etsinler bu eserlerin kendilerine ait olduğunu iddia etsinler ne farkeder ki? Biz zaten doğrunun ne olduğunu bilmiyor,görmüyormuyuz. Hayat Hayat-ı İlahi değil mi? Eğer anlatmış olduğu hikayenin sırrına mazhar olabilse"Ete Kemiğe büründüm Yunus diye göründüm" demez miydi

kandemirm: Evet mmoorr. Anlatmak istediğim tamamiyle buydu. Bizim aradığımız hazine kendimizde bu topraklarda ve arayıpta bulmak isteyene bu çağda. Ama ne yazık ki öyle bir arayış yok. Tasavvufu Edebiyat'ta bir konu olarak değerlendirenlerden tut İslamdan uzaklaştırdığını düşünüp Haşa alelade bir tarikatmış gibi bahsedenlere kadar niceleri var. Yanlış anlaşılmasın onlarda bulundukları noktada olmakta çok haklılar çünkü karanlık olmadan aydınlığın kıymeti bilinmiyor. Ben simyacıyı okuduğumda veya

mmoorr: Kandemirbahsettiğin simyacı Paulo Coelho'nun kitabı değil mi? o hikayenin mesnevi'den alındığını biliyor muydun? Tasavvuf hocamız mesnevi'deki hikayeyi okumuştu,bire bir aynı.Ve yazarı hala kabul etmiyomuş bunu...Bu konuda açıklama yapmıyomuş..Biz elimizin altında mesnevi'yi okumayalım,elin adamı malzeme yapsın kendine :( Değerini bilmiyoruz hiçbir şeyin :(

kandemirm: Pısırıklaşmak mı; Yol odur doğru vara,Göz odur hakkı göre,Er odur alçakta dura,Yüceden bakan göz değil.. Her zaman tevazuda durmak mı pısırıklaşmak. Maalesef bizi gittikçe batağa sürükleyen, Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bayram-ı Veli, Niyazi Mısri ve nice bu topraklarda yaşamış yüce insanların izini takip edemiyor olmak aslımızdan uzaklaşmak oluyor. Hayatı baltalamak olarak niteleyen arkadaşa da Simyacıdan Mutluluğun gizini öğrenmeye giden Tüccarın oğlunun hikayesini okumasını tavsiye ederim.

kandemirm: Tasavvuf Cenab-ı Hakk'ın tasavvuf meclisleri benim meclislerimdir tanımı ile tanımlanmıştır. Bazı dar görüşlülerin tasavvufu farklı kalıplarda değerlendirmesi ne kadar acı. Oysa Tasavvuf ucu bucağı sınırsız bir ummandır. Hayatı yaşanılan çağa göre dizayn etmeyi öğütleyen engin bir hayat felsefesidir bir yaşam biçimidir. Seni hor görene bile hor bakmamayı öğütleyen Hayatın aslını bir an bile olsun unutmamamız gerektiğini öğütleyen bir öğretidir.

mmoorr: Zaten bu tercih meselesidir... Herkes İslam'ı istediği gibi yaşamakta özgürdür.Zaten tasavvuf elini eteğini dünyadan çekip yaşamak değildir.İslam'da ruhbanlık yoktur!!

felix: bencede ne gerek var ki inancın çok saf temiz ise her gün yap ibadetini. niye hayatını baltalayasın ki? çık dolaş sinemaya git evinde ne yapıyosan yap.

mmoorr: Tam tersi insanı uyandırır! Kendine getirir!