Yarıda kalmış aşklarının hesapları içinde |
Denizlere açıldı içimizden biri |
Niçin gittiğini söylemeden |
Doyulmamış arzularla doluydu yelkenleri |
Yıpranmış kelimelerin verdiği güvenden |
Bulacak sanıyordu yenilikleri |
Her an bir yeni su vardı |
Her yeni suda bir yeni an |
Deniz, dalgalarıyla gösteriyordu dışından |
Yaşananla düşünülenler arasındaki farkı |
Bitmiyordu köpüklerle renkler |
Bir başka damlada, bir başka ışıkta başlamadan |
Gözlerinin önünde bir oyun, ardında bir oyun...
Özdemir Asaf'ın da değindiği gibi, ruhun isteksizliğinden nasıl başladı nasıl bitti anlayamadığınız, başka şartlarda olsa böyle olmazdı dediğiniz bir ilişkiniz/arkadaşlığınız oldu mu?
Evet oldu galiba. Başka şartlarda olsaydı, nasıl olurdu bilemem ama hiç başlayamadığım, adını bile koyamadan biten, tamamen imkansızlıklar içinde yaşadığım birşeyler vardı galiba. Galiba diyorum çünkü; nasıl başladığını, nasıl bittiğini, daha doğrusu başlayıp başlamadığını bile anlayamadığımdandır. Hatırladığım, sonradan yaşadığım sebebini bilmediğim üzüntüdür....