a.rifat: Bu durumda ilişkiler bu kadar iyiyken en azından Sovyetlerle ilişki bozmamak için Ataürk'ün böyle bir söz söylemeyeceği ortaya çıkar. Hiç bir delili de yoktur. Anti-komünizm furyası Atatürk sonrası, önce Almanya'ya sonra da Amerika'ya yaranmaya çalışan İnönücü yönetimin ve onun ardılı DP iktidarı döneminin marifetidir. Bir şey daha: 1 Mayıs 1977 de alanda olan insanların çok, ama çok azı komünistti.

a.rifat: Ankara hükümetini ilk tanıyan ve B.Elçi gönderen de Sovyetler Birliği idi. Hem silah hem de para yardımı alındı. Önce Bekir Sami, ardından Ali Fuat Paşa da bizim ilk büyük elçilerimiz oldular. Ermeni Taşnakları da Sovyet birlikleri ile Karabekir Paşa'nın birlikleri birlikte tepelediler. Lozan Antlaşmasında da arada bir protokol vardı birinin kabul etmediği koşulları diğeri de kabul etmeyecek diye. O zaman ki Sovyetler sonuna kadar destek verdi Lozan'da Türk heyetine.

a.rifat: Nerde demiş bunu? Yıllardır devam eden, peygamberimize atfedilen uydurma hadisler gibi kulaktan dolma bir uydurma bu da. M. Kemal Türk komünistlerine pek güvenmezdi. Onların Rusya'nın borusunu öttürdüğünü düşünürdü. Çünkü tam bağımsızlıkçıydı. Bu doğru. Ama hastalanana kadar TBMM açılış konuşmasını hep o yaptı ve Sovyetler Birliğine müttefik olarak davrandı ve teşekkür etti. 1930 yılında tarımın modernizasyonu, şeker fabrikaları ve 5 yıllık kalkınma planları için dünya kadar uzman getirildi.