sebar01: Özellikle durgul senin okumanı tavsiye ediyorum. Evlilik iki insanın çıkarlarının bileşkesidir. Bunun böyle olduğunu da sen çok iyi biliyorsun ama belki kendine veya kadınlar kendilerine bunu itiraf etmekten çekiniyorlar. Bu yaşamda da herkesin rolü üç aşağı beş yukarı bellidir. Çıkarların bittiği yerde de boşanmalar geliyor.

durgul: Kadin zekasini arka plan alip boburlene dursun kit zekali patronlar:)

fidem: Ben de çekiyorum da ondan öyle örnek geldi ilk olarak aklıma:) Kadın olduğum için beni tek başıma toplantılara yollamayan (yetersiz kalırmışım) patronlarım, toplantılarda yapacakları konuşmalara kadar bana hazırlatıyorlar... Valla sonuna kadar destek verebilirim bu fikre:)

durgul: Erkeklerin tumunu bu sinifa koymuyorum ama genelde Turk erkegi evinde nasilsa isyerinde de kadina ayni tutumu izliyor. Biz bir amazon sirket falan kursak fidem ne dersin? Evdeki esim yeminler olsun melek gibi ne cekiyorsam is hayatimdaki erkeklerden cekiyorum:)

fidem: hayır gelmez. İş hayatına da yansıtabiliriz bunu. Benim iş yapacağım adam bana ön koşul olarak 'ama resmi yazışmaları sen yapacaksın, ben fikir üreteceğim sen hayata geçireceksin' derse, ben ne o adamın samimiyetine ne de iş yapılabilirliğine güvenirim. Ki bu profesyonelleşmenin had safhada olduğu bir alanda bile böyleyse, aile kurumunu düşünemiyorum bile...

fidem: Sonuna kadar katılıyorum size. Evlilik karşıtı biriyim ve birkaç yıl önce oturup da kendimle yüzleştiğimde, bu karşıtlığın en büyük nedenlerinden birinin iddia ettiğim gibi özgür ruhum değil, bu metalaştırma olduğunu idrak ettim. 'Evinin kadını oturur yemeğini yapar, çocuğuna bakar' zihniyeti öyle bir tiksinti getirmiş ki, bu kuruma duyabileceğim sempati kırıntılarını dahi silmiş süpürmüş...Evliliği geçtim, her türlü insan ilişkisinde bu tarz çıkarlar ve şartlar olduğu sürece o ilişkiden asla

durgul: Evliligi savundugum falan yok ama fizyolojik amaclar icin evliligin arac olarak kullanilmasina bu baglamda kadinin metalastirilmasina her zaman karsiyim. Erkek bunun icin evleecekse evlenmesin....

Ugugug: bekar yaşam karşısında zayıf bir tercih durumuna düşmüştür.

Ugugug: Böyle bir zihniyet yoktur zaten, önemli olan soru ortada aşk yoksa (ki aşkı bulmak kolay olmadığı gibi sevgilinizle evlenmeden de yaşamanız mümkündür) evliliğin ne işlevi kaldığı. Günümüzde evlenen çiftler hayatta birer adım daha geriye düşüyorlar, sorun burada; eğer doğru kişiyi bulamadıysanız evliliğin hiçbir yararı kalmadı, doğru kişiyi bulduysanız bile evlenmeden önce defalarca kez düşünmek şart oldu. Yani kısaca şunu demek istedim; eskiden öyleyken, günümüzde evlilik ihtiyaç olmaktan çıkmış

durgul: Evliligi sadece yemek ve cinsel ihtiyaclarini karsilamak icin dusunen erkek zihniyetine inanamiyorum

Ugugug: Evliliğii gerektiren sebebpler gittikçe azalıyor, evlilik cazibesini kaybediyor. Bu devirde evlenmenin kime ne yararı kaldı ki; bunu tasvip etmiyorum tabii ama eskiden kadınlar geçimini sağlamak, erkekler ev işlerinden kurtulmak için evlenmek zorundaydı, şimdi zaten herkes kendi parasını kazanıyor, evlenilse de ev işleri ortak, evlenmeden de aşk yaşanabiliyor, evlenmeden cinsel hayat çok daha renkli, çocuğu olmayanlar sperm bankasına gidiyor, sadakat de yok olursa evlilik tedavülden kalkacak.

durgul: Hep ac kal tamam mi?