gaffur: Örnek olarak da, aday olmuş, seçilmesi garanti Abdullah Gül'ün randevu istemesini göstermeyiniz. Uzlaşma arayışı için Erdoğan veya AKP yönetimi seçim sonrasındaki ilk sözlerinden sonra ne demiş, ne girişimde bulunmuş, adaylar üzerine hangi görüşmeyi talep etmiş de geri çevrilmiş, Abdullah Gül dışında bir isim dahi gündeme gelmiş mi; sadece CHP de değil, diğer partilere bir kez dahi gidilmiş mi, görüşme yapılmış mı, örnek veriniz. CHP kaçtı diyorsunuz, diğer partilerle neden görüşülmedi?

gaffur: Erdem konusuna gelirsek, amacını aştığını düşündüğüm yorumunuz konusunda sizden bir özür bekliyorum, erdem kelimesinin anlamı ve bunu tanımadığınız bir insan için kullanırken dikkatli davranmanızı tavsiye ederim. AKP'nin uzlaşmaya çalıştığı, CHP'nin bundan kaçtığına dair en ufak bir kanıtınız varsa, bunu doğrudan paylaşınız, sizi anlayalım.

gaffur: Gelelim demokratik dediğiniz AKP'ye. Abdullah Gül bırakın uzlaşmayı, AKP'nin kendi iç dinamikleri ile belirlenmiş, Erdoğan-Arınç-Gül dengesinde daha önce aday gösterilmiş, bir inat uğruna ve Gül'ün kişisel ısrarı ile yeniden aday olmuştur. AKP'yi demokrat bir parti olarak görmeniz gerçekten çok şaşırtıcı. Türkiye'de hiçbir partide gerçekten parti içi demokrasi yoktur. Gerçekten, gönülden demokrasiye inanmış hiçbir parti bulunmamaktadır. AKP bunlar içinde en kötü durumda olanlardan birisidir.

gaffur: Siyasi tercihiniz konusunda yorum için kusura bakmayınız, öyle sandım. Ancak burada tartıştığımız konu CHP değildir. Bu uzlaşma söylemi de, bundan vazgeçilmesi de CHP ile ilgili değildir. AKP'nin 367 konusuna karşı iddialı söylemini unutmasını tartışıyoruz. CHP'nin tutumundan bahsetmemiz için, CHP ve diğer partilerle aday çıkmadan önce bir görüşme yapılmış olması gerekir. Siz burada hangi tutumdan bahsediyorsunuz, nasıl eleştiriyorsunuz? Tutum yok ki ortada...

serdargs: Akp sempatizanı değilim yıllardır Doğruyol Partisini destekliyorum. Yani demokratım. Demokrasilerde çoğunluk bir görüş sunarsa ve azınlık bunu beğenmez ise azınlık ortak bir aday çıkartmalıdır. Akp ye Chp tarafından yapılan antidemokratik saldırılardan dolayı cumhurbaşkanlığı seçimi sürecini gayet demokratik (çoğunlukçu) yürüten akp yi destekliyorum. Kendi partini eleştirmekten korkma demişsiniz ama daha benim yaptığım eleştirilerden ders çıkarma erdemine ulaşamamışsınız.

gaffur: AKP sempatizanı veya yandaşı olduğunuzu tahmin ediyor ve buna saygı duyuyorum. Ancak size nacizane tavsiyem, desteklediğiniz partiyi eleştirmekten çekinmeyiniz, söylenen, ama yapılmayan, böyle önemli konularda hesap sorunuz, sebeplerini değerlendiriniz. Ben her zaman böyle yaparım. Desteklediğim partiyi, diğer partilerden daha acımasız bir şekilde eleştirir, onların doğru yöne gitmesine katkıda bulunmaya çalışırım.

gaffur: Bir uzlaşma arayışından bahsetmemiz için, Abdullah Gül aday olmadan önce, şimdi yapılan görüşmelerin Erdoğan tarafından yapılması gerekirdi. Uzlaşma olurdu, olmazdı, o ayrı konu. Ama uzlaşma arayacağım diyen başbakan, uzlaşma aramamıştır. Mesele de, anketin konusu da budur. Bu geri dönüşün temel sebebi de 367 riskinin ortadan kalkmasıdır. Yani uzlaşma söylemleri samimi değildi, bu ortaya çıkmıştır.

gaffur: Anket mizah konuludur, bu yüzden böyle hazırlanmıştır. Taraflı olduğuna yine de katılmıyorum, herkese uygun seçenekler var. CHP'nin bir tutumundan bahsetmeniz için, öncelikle Erdoğan'ın aday açıklamadan partilerle görüşme yapmış olması gerekirdi. CHP de bunu söyledi zaten, bizimle bir görüşme yapılmadı, bir talep gelmedi diye. Erdoğan görüşmediği CHP ile nasıl bir uzlaşma aradı? Ayrıca konu sadece CHP değil, hiçbir parti ile aday açıklanmadan bir görüşme yapılmadı.

serdargs: Ben Erdoğan'ın uzlaşmaya çalıştığını ancak CHP nin buna tavşan aday diyerek yine çamura yattığını anlatmak istedim. Ayrıca anketin cevapları hep tek yanlı. O yüzden kendi görüşümü ekledim. Bence Erdoğan uzlaşmaya çalıştı aksine CHP karşı çıktı.

gaffur: Konu CHP ile değil ki. Erdoğan ne dedi, ne yaptı, bunu tartışıyoruz. Burada CHP'nin tutumunu savunan falan mı var da CHP'ye göre cevap veriyorsunuz?