fidem: Kokusu buram buram tüten, limanda simit satan çocuklar, martıların telaşı bambaşka, işçiler gözler yolunu. İnebilseydin o vapurdan, ayağında varna’nın tozu, yüreğinde ince bir sızı. Mavi gözlerinde yanıp tutuşan hasretle kucaklayabilseydim, seninle; bir daha. Davullar çalsa, zurnalar söyleseydi, bağrımıza bassaydık seni Nazım... Yapardım mutluluğun resmini. Başında delikanlı şapkan, kolların sıvalı, kavgaya hazır, bahriyeli adımlarla düşüp yola gidebilseydik Meserret Kahvesi'ne,