Ugugug: Bugün öğrendim ki bu yazdıklarım anayasanın 68. maddesine aykırı. Böyle olduğu için de hiçbir parti programına böyle bir şey koyamıyor. Bu maddenin derhal değişmesi gerekli. Şu anda ülkemizde temsili demokrasiden bile bahsedilemez, zira milletvekilleri bile kendi kararını kendi veremiyor.

Ugugug: Evet öyle olur, bu sadece bir düşünce zaten. Uygulama alanı da yok. Şu AKP, CHP çekişmesi öyle içimi sıktı ki tüm partilerden soğudum artık. Siyaset denilen şey eksik olsun, bizi güzelim demokrasiden bile soğuttular.

appeliuss: bence güzel bir fikir ama bişey soracağım her ilin milletvekili sayısı farklı farklı hali ile vatandaş bunu neye öre seçecek ben bir kişiye mi mesela oy vereceğim,yoksa bi kaç kişiyi onaylayabilecek miyim? bunlar içinde siyasi ve başka türlü görüşlerini belirterek onaylanmak isteyen çıkmaz mı çıkar? yani sonuçta şu andan farkı daha uzun oy pusuları olur gibi geliyor

Ugugug: I : çok partili düzenin başarılı olabileceği bir ülke olmadı. Bizim yapımız buna müsait değil. Tek parti düzeni ise Atatürk'ün de belirttiği gibi demokratik değildir. Bence bizim ülkemiz için en ideal demokrasi, milletvekillerinin tamamının bağımsız olarak seçileceği ve meclise bağımsız olarak gireceği bir demokrasidir. Burada halkın tercihi daha önde olacaktır. Bugünkü gibi siyasi bir kriz ortamı ve halk içinde bölünme olmayacaktır. Tabii ki bunun için de önce yeni bir anayasaya ihtiyaç var.

Ugugug: H : üniversitenin komple bir siyasi partiye bağlandığını görüyorum. Daha neler neler var, başımıza ne geldiyse partilerden geldi. Kurtuluş savaşını örgütleyen ve ülkemize ilk bakışta kazanılması imkansıza yakın bir zafer kazandıran 'ilk meclis'in milletvekilleri bildiğim kadarıyla direkt olarak halk tarafından seçilmişti. İçeride herkes kendi düşüncelerini savunuyordu. Böylece tam bir demokratik ortam sağlanıyordu. İnanıyorum ki gelmiş geçmiş en başarılı meclis, o meclisti. Açıklçası Türkiye

Ugugug: Ğ : görevlisinin hangi partiden olduğu biliniyor ve ona göre hareket ediliyor. Bunu bir üniversitenin yönetiminde çok üst seviyede yakınlarım bulunduğu için biliyorum. Üniversitede hocalar arasında da öğrenciler arasında da ilk gündem siyaset, son gündem ise bilim. Üniversitelerimizin bu kadar başarılı olması bile bana inanılmaz geliyor. Üniversitede olanlar hakkıında sayfalarca yazı yazabilirim ama konumuz bu değil. Şahsen ben genel manada 'şu üniversite şu partili, şu da başka partiden' gibi

Ugugug: G : desteğimii kestiniz' diyecek kadar yüzsüzler. Her seçimde sokaklara asılan parti bayrakları vb.nin maddi ve doğal çevreye verdiği zararla birlikte faturasını çıkarmak mümkün değildir. Cem Uzan geçen seçimde yaptığı masrafı söylemişti, bilen bilir. O parayla istese vatan millete hayırlı neler yapılabilirdi. Bunun yanında yine bir çok sokak ve üniversite çatışmasına geçmişte sebep olan kurumlar partilerdi. Üniversitede siyaset ise önü kesilemez şekilde ilerliyor. Şu anda hangi öğretim

Ugugug: F : sistemin diğer bir dezavantajı da halkın büyük kesiminin temsil edilememesidir. Barajı kaldırsalar da istikrarsızlık olacak derler. Halbuki siyasetin ağır topları olan parti başkanları ve önemli siyasi kişiliklerin her seçim döneminde bir kısmı meclis dışında kalırken, siyasi ağırlığı bulunmayan, bir sürü kişi meclise giriyor. Ayrıca partilerin ekonomik zararlarında bahsetmeme sanırım gerek bile yok. Bu ülkenin sırtına yükledikleri ağırlık çok büyük. Birbirleriyle de 'siz bizim para

Ugugug: E : Aslında bunun anlamı şudur; bir partinin bir yerden bir milletvekili çıkaracağı kesin ise isteyen kişiyi 1. sıraya geçirerek milletvekili yapabilirler. Halkın seçimi önemsiz kalır. Artık neler dönebileceğini ve zaten de döndüğünü tahmin edebilirsiniz. Halkın yapabileceği bir şey yoktur çünkü hiç bir partiye oy vermese de eninde sonunda bir parti milletvekili çıkaracaktır. Ülkede bir tek kişinin tenezzül edip de muhtar seçmeyeceği birisi rahatlıkla milletvekili olabilir. Bunun dışında partili

Ugugug: D : sınırlı kalsa yine iyi. Seçim yakındır, en geç 4 Kasım 2007'de genel seçim var. Siz istediğiniz partiye oy verebilirsiniz. Ancak bağımsız bir milletvekiline oy vermedikçe siz milletvekili seçemezsiniz. Sizin oy vereceğiniz parti, milletvekili sıralamalarını ayarlar ve çıkan oya göre sıradaki ilk birkaç kişi meclise girebilir. Ancak belki de siz 10. sıradaki milletvekilinin meclise girmesini istiyorsunuz. Ancak milletvekilini kendinizin seçmesi gibi bir hakkınız yok, nasıl bir demokrasi ise.

Ugugug: Ç : birçok durumda partiler kendi içlerinde grup kararı alabilirler. O zaman insanın aklına şu geliyor. Maem hepiniz aynı kararı alacaktınız, o halde neden diğer milletvekillerini seçtik? R.T.Erdoğan ve D.Baykal yalnız başına meclise girseydi, RTE'nın oyu üçyüz küsür, DB'ın oyu yüz küsür oy sayılsaydı, geriye kalanlar da oy kullanmak hakkı olmadan bakanlık vb. görevlerde çalışsaydı sizce bu günkü sözde demokratik sistemden ne farkı kalırdı? Bu yazdığım olayın sadece bir yönü. Sadece sorunlar

Ugugug: C : milletvekiline (belli ki grup kararına uymadıkları için) soruşturma başlattı. Bu nasıl oluyor? Bu parti altında toplananların görüşleri her konuda bire bir aynı mı? Sadece bu konu değil; 4,5 yıl boyunca hepimiz gördük. Meclise bir yasa taslağı verilir, ne kadar AKP'li varsa kabul oyu kullanır, ne kadar CHP'li varsa da red oyu kullanır. Sanki bu insanların her konudaki düşünceleri aynı. Bu öncelikle doğaya aykırı bir şey, bence çıkar ilişkisi. Bir de tabii ki buna bir kılıf da bulunmuştur,

Ugugug: B : bölmüş, parçalara ayırmıştır. Günümüzdeki kutuplaşmanın temelini de bu bölünme oluşturmaktadır. Bugünlerde bunu görmek daha da mümkün. Artık hepimizin öğrendiği gibi, cumhurbaşkanlığı seçiminde grup kararı alınamaz. Gerçekten kimnse de sözde grup kararı almadı ama bütün Ak Partililer Abdullah Gül'e oy kullandılar. Bütün CHP'liler de sanki grup kararı almışçasına karşı tarafta durdular. İşin daha üzücü tarafı ise, bu konuda partinin bir grup kararı alması mümkün bile değilken DYP'nin iki

Ugugug: A : İnsanlar her zaman doğru düşünemezler, benim düşüncem belirttiğim yönde. Yanlış düşünüyor olabilirim. Ancak yanlış anlamaları önlemek için bir iki küçük açıklama yapmam yerinde olacaltır. Aslında daha önce de benzer açıklamalar yapmıştım. Bu kurumları 'parti' sözcüğü ile tanımlıyoruz. Partinin başka bir anlamını zaten biliyoruz ama diğer açıdan 'parti' kelimesi, parça, bölüm kökünden türemiştir. Gerçekten de kelime anlamının hakkını vermektedir. Çünkü günümüzde partiler gerçekten de halkı

durgul: Şu an Türkiyede uygulanan demokrasi temsili demokrasidir. Arkadasımız tam demokratik sistemden bahsediyor selçuk. Değişen bir şey yok yine demokrasi yanlısı

selcuk74: merhaba siyasi partilerin kapatılması görüsünde samimimisin bu senin gercek görüşlerinmi yoksa bir ironimi yapıyorsun ben senin yorumlarını okudugum kadarı ile demokrat birisin şaşırdım dogrusu