quartz: teşekkür ederim, ayrıca diğer ülkelerin anayasalarında da böyle değiştirilemez bazı hükümler olmakla birlikte bazı odaklar bunları değiştirmek için uğraş göstermemektedir bunun gereği sindilmiştir. diğer maddeler zaten devletin esaslarına ve ihtiyaçlara göre değiştirilebilmektedir, değiştirilmiştir, değiştirilmeye çalışılmaktadır.

kafkas62: duyarlılığınızı ve bilginizi yine göstermişsiniz teşekkürler sayın quartz

kılıç1: bilgilendirme ağırlıklı yorumunuzdan dolayı tebrik ederim,düşüncelerinizede tamamen katılıyorum.

quartz: haşim kılıç hukukçu değildir bu bakımdan konusu olmayan durumları tartışmaya açması kabul edilemez. niyeti ne ise açıkça demelidir aksi durumda kendisi böyle bir yüce makamın başına gelip ortam bulandırmaktan başka bir işe yaramayan kişi olarak tarihte yerini alacaktır.

quartz: da denetim yapar. Başka bir deyişle, Anayasa değişikliklerini öz bakımından denetleyemez. Anayasa değişikliği konusunda iptal kararı verebilmek için üçte iki oyçokluğu gereklidir (Madde 148 ve 149). yani ben şekli uygun diye cin aliler okula gidecek diye bir madde anayasaya ekleyemem, bunun anayasanın ve devletin temel direği olan maddeler ile uyuymluluk göstermesi gerekir. hele de amacın üstüne basıla basıla söylenemesi ile bu kadar maddenin esası ifade edildikten sonra

quartz: Anayasa Mahkemesi’nin temel görevi, yasama organının kimi işlemlerinin Anayasa’ya uygunluğunu denetlemektir. 1982 Anayasası’nın 148. maddesine göre, “Anayasa Mahkemesi, kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler”. Ayrıca Anayasa Mahkemesi, Anayasa değişikliklerinde Anayasa’da belirtilen biçim kurallarına uyulup uyulmadığı

quartz: Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı “İstiklal Marşı”dır. Başkenti Ankara’dır... Ben bunlarda tartışmaya açık bir husus göremiyorum. Ancak haşim kılıç ın anayasa mahkemesinin gerekçeli kararını hiçe sayan (70li yıllardaki anayasa mahkemesi kararlarını ve uluslararası hukuk merciilerinin kararalarını da hiçe sayan )ve değiştirilmeye çalışılan 10. ve 42. maddeleri reddetme yorumu neticesinde bu durum ortaya çıkmıştır.