Kurtulus99: Gnostiszm,Paganlık,Zerdüştlük,Mezdekçilik,Pualikanizm,Karmatilik ve dahası Hermetik inançlar bırakın Osmanlı zamanını, M.Ö varolan ve diğer inançlarla etkileşim halinde süre gelen inançlardır.Bu nedenle bir batını inanç olan aleviliğin temelleri için Osmanlı zamanı ve şimdiki zaman arasında değişimden söz etmek doğru değil.

Kurtulus99: Şiilik,Şah İsmail tarafından daha sonraları devlet politikası haline gelmiştir.Öyle ki bu sebeple birçok türkmen ve alevi benliğini kaybetmiş,özünü koruyamamıştır.Bu gerçeği biliyorsunuz ancak tarihi saptamasında yanlış yol izliyorsunuz sanırım.Ayrıca o dönemki alevilik,sandığınız gibi bugünkünden uzak bir inanç değildi.Alevilik gibi batını inançlar,500-600 yıllık değil binlerce yıllık inançlardır

as1908: Benim o dönem Alevilik Şiiliğe yakındı dememdeki kasıt aslında dini yaklaşımdan çok etnik yaklaşımdır. Hatta Şiiliğin kurumsallaşması da yine Türkmen olan Şah İsmail'in çabaları ile olmuştur ki bu da tamamen Osmanlı'dan farklı bir odak oluşturabilmek ve yerleşik Sunni içtihatları benimsemeyen Anadolu Türkmenlerini yanına çekmek içindi. Yani mesele çoğunlukla siyasi güç çekişmesi idi. Ama olan arada kalan binlerce insana oldu. Olaya bu açıdan bakmak lazım.

as1908: Alevilerin İran'ı destekleme sebeplerinin dini baskı olmadığı son yapılan çalışmalarda açıkça ortaya konmuştur. Zira dediğim gibi gerçekte o dönem alevi olarak isimlendirdiğimiz kitleler aslında bugünkü anlamda Alevi değillerdi. Hatta o dönem İran'dan yana çıkan kitleler Osmanlı'nın kuruluşunda da rol almışlardır. Ancak sonraki dönemlerde Osmanlının imparatorluk haline dönüşmesi ve merkezi yönetimi güçlendirme çabaları tamamı Türkmen olan bu aşiretleri Türkmen olan İran yönetimine yaklaştırdı.

Kurtulus99: Yani bahsettiğiniz diğer bir konuda aleviler, şiiliğe yakın oldukları için değil, baskı ve zulümden kurtulmak için iranlıları desteklemişlerdir.İkinci söylediğinize katılıyorum, zaten ben sadece ' bu algı nasıl oluştu' diye sorduğunuz soruyu yanıtladım,bireysel ve toplumsal özgürlük konusunda söylediğinizin aksine veya herhangi bir şekilde bir fikir belirtmedim.Zira bu konudaki fikirlerimi daha önceleri çokça yazdım.

Kurtulus99: Yavuz dönemindeki olaylar sadece düşman tarafından isyan etmenin sonucu değildir, Türk -islam sentezi politikası Yavuzdan öncede Osmanlı döneminde hatta fazlasıyla Selçuklu döneminde de din eksenli olarak alevileri katletmiştir.Bu sebeple Yavuz ve daha önceki katliam ve kıyımlar dini referanslıdır. Ayrıca alevilik o günlerde şiiliğe yakın falan değildir.Aksine anadolu aleviliği ve aleviler,o dönemlerde inançları konusunda daha bilgili ve bugünden daha ilerdeydiler.

as1908: Eğer bugün hala eskinin intikamı peşinde koşarsak bu durum karşı direniş ile cevaplanacaktır. Meseleyi dini yada etnik temelde almadan bireysel ve kitlesel özgürlük kapsamında değerlendirmeli ve herkes için daha fazla özgürlük alanı yaratmaya çalışmalıyız. Evet Alevilerin yıllardır horlandığı doğrudur ama olaya Alevilere bir şeyler vermek olarak bakarsak her devirde bunu vermemek isteyen kitlelerle de karşılaşırız. Olaya herkese bir şeyler vermek herkese insanca yaşam hakkı vermek olarak bakalım

as1908: Öncelikle Yavuz döneminde yaşanan olaylar dini bir katliamdan çok düşmandan yana isyan eden gruplara karşı yapılan bir harekettir. Sonuç olarak katliam bir gerçektir ama bunu Alevilere karşı yapılmış olarak algılamak tarihi açıdan doğru değil. Zira o dönemde bugünkü şekilde bir Alevilikten de söz etmek güçtür. Çünkü bugün alevi dediğimiz kitle İran Şii'liğinin bağnazlığından ne kadar uzaksa o gün Şiiliğe o kadar yakındılar. İkinci olarak benim belirttiğim şey sürecin tersine işletilmesidir.

Kurtulus99: Dönemin Türk-İslam sentezi içinde sunni ortodoksisi tarafından, bu yaşanılan olay korkunç bir iftiraya dönüştürüldü ve bu politikayla ötekileştirme-asimile etme,sunnileştirme-dışlandırma amaçları güdüldü.Günümüzde de bu iftira,hakim sınıfın bilinçli,halkın bilinçsizliğiyle alevilerin varlık sorunlarından birine dönüştürülmüştür.Zaten bir inancı benimsetmemek ve o inanca tabi olanları ötekileştirmek,yok etmek için iftiradan ve yalandan daha büyük bir güç yoktur.

Kurtulus99: Yıllarca katliama uğrayan aleviler, özellikle Yavuz döneminde kıyam ve katliamlardan kaçarak ve dağlarda konar göçer şekilde yaşamlarına devam etmiştir.Bunun üzerine ibadetlerini dağlarda kurdukları çadırların içinde, aydınlığı mum ile sağlayarak ibadetlerini yerine getirmektedirler. Alevilerin ibadeti yasak olduğundan, bu ibadetleri gizli gizli yapıyorlardı ve baskın yedikleri zaman, ibadetleri yasak olduğu için,o korkuyla aydınlığı sağlayan mumu söndürüp oracıkta uyuyo numarasına yatıyorlardı.