appeliuss: 'korkunun ecele fadası yok' demek ki kokulacak bi durum var o kalabalık ki polis kayıtlarına göre 1milyon 350bin imiş onu size öğretmiş!

appeliuss: akp nin aldığı %34le seçilen vekilleri topluca bir karar verse neyse,anketler falan yalan olmuş.. ülke tek bir kişinin ağzından çıkacak kararla yönetiliyor dikta rejiminde bile bu yoktur. hadi onu geçtim her kurum ile kavgalı birinin c.başkanı olması nasıl bir kaos yaratır düşünülemez bile. çıkıp g.kurmay başkanı konuştu borsa yükseldi sezer konuştu düştü diyen olayları uyarıları bu şekilde yorumlayan yerinin insanı olmayan danışmanı kendinden beter olan biri için sayın Neco ne güzel demiş

gaffur: Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı sonrasında tüm kadrolaşma işlerine hız verileceğini ve YÖK'ün de AKP tarafından aşama aşama yenileceğini düşünürsek, fişlenmek, kadro dışı kalmak gibi korkuları olanların kesinlikle adım atmayacağı, hatta atmadığını da bizzat birinci ağızdan duyduğum bir gösteriydi.

gaffur: Oraya zorla gelmiş bir kişiye dahi rastlamadım. Benim gördüğüm insan kesitlerini size anlatayım, şaşırtıcı sayıda emekli, çocukları ile birlikte gelmiş aileler, çokça gençler, şaşırtıcı şekilde belki yarıdan fazla oranda kadınlar. Öğrenci ve öğretim üyesi olarak büyük bir kalabalık olmadığı gibi, meydana giremeyenleri, sayılarak geçilen Anıtkabir kapısından 370.000 kişi geçtiğini düşünürsek, zaten zorla getirilmesi mümkün olmayan, 120.000 diye küçümsediğiniz muhteşem bir mozaik vardı orada.

NECO: Karaman kardeşime katılıyorum,zorla alana getirdikleri binlerce öğretim görevlisi ve öğrencilerdir.İsterse gelmesinler anında kadro dışı kalacaklar ve fişleneceklerdi.Yani anlayacağınız bunlar topu topu bu kadarlar,75 milyonda 120 bin kişi.Recep tayyip bir toplanın dediği an inanıyorum 10 milyon kişi Ankaraya dolar.Bu insanların yaptıkları can veren bir insanın can havliyle yaptığı son çırpınışlara benziyor.Ama korkunun ecele faydası yok.

gaffur: Kısaca dedim, çok uzadı ama son olarak da şunu söyleyim, aslında demokrasi ile yakından uzaktan alakası olmayan bu durum, bir de cumhuriyetimizin temel prensipleri ile barışık olduğuna genel bir güven duyamadığımız Erdoğan'ın şu andaki pozisyonu ve fiili karar verme yetkisi ile birleştiğinde, işte bu sağ-sol ayrımı olmayan, kitlesel hareket ortaya çıkıyor. Durum budur. Zorlama ile gelen kimse yoktu, kimse bu konuda kendisini kandırmasın diyerek noktayı koyuyor, okuduğunuz için teşekkür ediyorum.

gaffur: Bu durum tespitini yapınca acı gerçekle karşılaşıyoruz: İktidar söylediği gibi demokrat değildir. Demokratik sistemdeki boşluklar, siyasi partiler yasasındaki yanlış düzen, demokrat olduğunu söyleyen partinin genel başkanını adeta padişah konumuna getirmiştir, o da bunu itiraz etmeden, sistemi düzeltmeye çalışmadan, zevkle kullanmaktadır. Hiçbir parti adına düşünerek yazmıyorum bunları, olay sistemde başlıyor, (şu anda) Erdoğan'da bitiyor (başkası olsa bu konudaki fikrim değişir miydi, hayır)

gaffur: Oysa ortadaki durum tam tersi ve tam da sizin söylediğiniz gibi, tekrar edersek; Demokrasi azınlığın çoğunluğa tahakkümü değildir. Bu sözünüze tekrar imzamı atıyorum.

gaffur: (bu konuyu AKP veya Erdoğan özelinde düşünmeyin, ben öncelikle işin özüne bakıyorum, Erdoğan'ın uygun olup olmadığı konusu bu konudan sonra gelir benim için) Sonuç olarak, AKP ve Erdoğan söylediği kadar demokrat ise, şunu söylemeli: 'Arkadaşlar, bizim oyumuz %34, Cumhurbaşkanını yasal olarak seçeriz, ama sistemdeki sorunlar nedeniyle ortaya çıkan bu durum yasal olsa da demokratik değildir. Bu yüzden muhalefet ile uzlaşmanın yolunu arayacağız. Çünkü biz gerçekten demokratız.'

gaffur: Şimdi size göre demokratik olan nedir, açıkça onu da yazalım. Kayıtlı seçmenin %25, oy verenlerin %34 oyuna sahip bir partinin genel başkanı, tek başına, dikkat, tek başına cumhurbaşkanına karar verecek, meclisteki milletvekilleri de onun kararına oy verecek. Bu bir sistem sorunudur. Halkın gerçek iradesi hükümete yansımadığı gibi, köşke de yansımayacaktır. Siz buna demokrasi diyorsunuz, doğru mu?

gaffur: Kısaca yazayım. Laikliği dinsizlik gibi gören kimse yok, orada da yoktu. Mitinge MHP Genel Başkan Yardımcısı açık olarak destek verdi. Türbanlı, başörtülü, dindar, inanamayacağınız kadar çok insan vardı, gözlerimle gördüm, konuştum. Kim kime dayatıyor, anlayamadım. AKP'nin oyu, meclisteki sandalye sayısı belli, Erdoğan ben muhalif kimseyle görüşmem, kararı da tek başına bizim MKYK verir diyor. Miting yaparak demokratik hakkını kullanan insanlar ise kimseye bir şey dayatmıyor, fikrini söylüyor.

karaman: Biliyor olmalısın ki orada eylemde bulunan kişiler sol partilere mensuptular. Bir de Yaşar Okuyan isimli ne zaman ne olacağı belli olmayan eski bir siyasetçi. Ak Parti %34 oy aldı ama temsil ettiği değerler halkın %70'inden fazlasının ortak olduğu değerlerdir. DYP , ANAP , SP ,MHP ,BBP gibi partilerin tabanları hükümetten uzak değil. Laikliği dinsizlik olarak anlayıp müslümanlara hayatı dar etmeye çalışan küçük bir azınlık mı ülkeyi yönetecek. Bu durum demokratik olmaz.

gaffur: Söylediğinize katılmamak elde değil: 'Demokrasi azınlığın çoğunluğa tahakkümü değildir.' Son seçimde %34 oy almış bir parti, bu ülkeyi tek başına, kafasına göre yönetemez, yönetmemeli. Burada parti AKP, CHP, DYP, ANAP, DSP olsun önemli değil, genel konuşuyorum ve AKP ile yöneticilerini toplumsal uzlaşma aramaya davet ediyorum.