Avrupa'nın tüm Akdeniz ülkelerinde; İspanya'da sağcı Frankocular ile komünistler; İtalya'da komünistlerle sağcı Mussoliniciler; Yugoslavya'da kralcılarla komünistler; Yunanistan'da da kralcılarla komünistler arasında kanlı mücadeleler yaşandı. O ülkeler demokrasi ve kalkınmışlık düzeyinde, insan hakları kazanımlarında, eğitim ve sağlık sistemlerinde, bireysel ve hukuksal gelişimlerinde, milli gelirlerinde bizden çok çok ileriye gittiler. Bizim her alanda geri kalmamızın, gelişmiş ülkelerin oyuncağı olmamızın sebebi 'komünistleri've 'sosyalistleri'; yazarları, çizerleri, düşünenleri yıllarca ve halen hapislerde çürütmemiz olabilir mi?
Bu ülkelerin hiçbirinde komünist ve sosyalist tutunamadı, silindi gitti. Komünizm insanlığa kan ve vahşetten başka bir şey vermeden tarihin derinliklerine gömüldü. Yüce Başbuğ'dan sonra bu ülkede millî düşünce unutturulmaya çalışıldı, kurucu ideolojinden uzaklaşıldı, Türk milliyetçiliği ve mensupları en alçak ithâm ve iftiralarla yok edilmeye çalışıldı ve ülkede 40'lı yıllardan 12 Eylül'e kadar Rus emperyalizmiyle yani komünizm belâsıyla uğraşıldı. Bizim geri kalmışlığımızın sebepleri bunlardır.