25 Mayısta Yeni Şafak gazetesinde Başbakan Erdoğan'ı Uludere tavrı konusunda açık bir dille eleştiren Ali Akel bugün Yeni Şafak'tan kovuldu. Başka bir örnek gerekirse daha önce de Emin Çölaşan Hürriyet'ten kovulmuştu. Bu olayları göz önünde bulundurduğumuzda Türkiye'de basın özgürlüğünü nereye koyacağız?
Patronların mutlak hâkimiyet kurduğu, yazarlara yön verebildiği, yazılarını değiştirtebildiği ve hatta örneklerde de görüldüğü üzere onları kovabildiği, kendi içinde bile basın özgürlüğünü sağlayamamış bir basının hüküm sürdüğü bir ülkede, yine aynı basınca henüz çok uzak olan ülke geneli basın özgürlüğünden bu denli dem vurmasını samimi bulmuyorum. Öyleyse önce basının önüne ayna koyacağız.