'Neşeli görünmeye gayret ediyorum. Çok ağır geliyor... Büyük üzüntü içindeyim... Vaktimiz yaklaşıyor, bu gidişle öbür tarafta rahat edeceğiz. Aslında, öbür tarafa gidenlere gıpta ediyorum.', demişti Gazanfer Özcan. Yurtdışına oğluna bile gidemiyordu. 30 bin lira ile, Akp iktidarının başlangıcıyla başlayan borcu 500 bin liraya kadar faizlerle ulaştı. Başbakana kadar çıktı, anlattı derdini. Hiçbir sonuç çıkmadı. Borcu ödemek için o yaşında her teklifi değerlendirip, para kazanabileceği her işe girdi. Ve ölümü ister olan Gazanfer Özcan hayata gözlerini yumdu. Peki, bizim ona borcumuzu kim ödeyecek?
Gerçek sanatçılara olan borcumuzu ödeyemeyiz zaten. Ölümünden sonra, borcunun silinip fakat kendisine ait gayrimenkullere el konulacağının söylenmesi daha da acı bence. Ne hırsızları ne hainleri affetti de bu devlet, böyle insanları ölümü ister duruma düşürüyorlar ya....