Ülkenin birinde, kasım kasım paşaların oturduğu rivayet edilen bir eyaletten bir Kral seçilmiş (Masal bu ya Kral seçimle iş başına geliyormuş). Senelerce ite kaka ama bir şekilde gözleri boyaya boyaya ülkeyi yönetmiş. Her şey iki dudağının arasındaymış. Derken günlerden bir gün adı başka bir ülkenin sen de savcı, ben diyeyim kadısının elindeki bir yolsuzluk iddianamesinde geçmiş. Bunlara cevap vermek, soruşturmanın sağlıklı yürütülmesini sağlamak yerine yüce Kral bunu haber yapan gazetenin sahibine yüklenmiş, tehdit etmiş. Kralın böyle davranması size neyi düşündürdü?
kralın tak etmiştir artık canına gazetecide gerçekleri belgeleriyle açıklamak yerine boş laf üretiyorsa ....