Wizard: Berberimin beni yolması kısmını okumamışsın sanırım... Epey geride kaldı o zamanlar zaten.

stratocaster: yakışıklı olduğunu ima eden birileri var aramızda :)))

Wizard: Saçım uzunken yanıma bayan oturtmaya çalışıp sonra özür dilerlerdi muavin kardeşler. Berberimin beni tavuk gibi yolmasıyla bu 'güzel' ve sinir zıplatan anılarım sona erdi. Sakal tıraşı olmaya cesaret edemiyordum muavinler yüzünden.

stratocaster: pardon da ne komik ozi nin yazdığında...

muradona: ozi valla bunu yazdın ya bilmiyorum çok güldüm....şu an da gülüyorum..

stratocaster: yine bodrum a giderken yol uzun uyuyayım dedim ynmda boştu yattım koltuğa,üstümü de örttüm montumla,uyumuşum bi uyandım moladayım.o sırada önümde oturan yaşlı amca ve 40 yaşlarında kızı yerlerine geçiyolardı ki amca: bnm için arkaya çocuk uyutmuşlar dedi.kızı da dönüp :ne çocuğu baba koskaoca kız o demez mi?rezil oldum ve tüm yolu uyanık gittim ki yolculukta uyumaya bayılırım...

ozi: komik diildi ama bikeresinde ankaraya giderken uzun zamandır görüşmediğim ve fakat çok sevdiğim bi arkadaşıma rastlamıştım, hem da yan koltuğumda!! :)) bütün yol çan çan susmadık haliyle:))

stratocaster: sağol,bnm başıma çok komik şeyler gelir..çok fazla yolculuk yaptığım için...

nelle: meraklı teyzeler vardır ya onlar beni pek sever...

muradona: strato iyi komikmiş..

stratocaster: bazı firmalarda hala kolonya ikram ediliyo.ve muavin kolonya ikram ederken avcuna peçete koyuyo damlamalara karşılık.işte böyle bi anda kuzenim muavinin elindeki peçeteyi almış ta rezil olmuşlar...

ceri: Yine Başkent ekspresinde yemekli vagonda Bir Demet Tiyatro'nun Mücver ablası, eşi ve de yeni büro açmış bir psikologla 7 saat geçirdim aynı masada. Psikolog yolculuğun sonunda tiyatrocu olmaya karar vermişti ve kadın nerdeyse 50 yaşındaydı!!!

ceri: otobüs değil ama tren yolculuklarımın tamamı çok eğlenceli geçmiştir. İstanbul Ankara Başkent ekspresinde birçok tiyatrocuya rastlayabilirsiniz. Bir keresinde 'Bizimkiler' ekibine rast geldim. Yaklaşık 8 kişi Ankara'ya gidiyorlardı. Yemekli vagonda şamata yapıyorlardı ve yakınlarında oturan herkesi de içlerine alıyorlardı. 7 saat boyunca öyle muhabbet etmişim ki, en sonunda tiyatrolarına 10 tane davetiye verdiler. Gittiğimde sahne arkasına girip ordan izledim ve acayip eğlenceliydi.

sarge: gene bi gün izmir istanbul nilüferdeyiz. genç bi arkadaşla ikram edilen meşrubat konusunda arbede yaşadık, herif tutturdu, 'abi fişne iç kan yapar' diye. dövücektim nerdeyse. yeter bu kadar, forum mu anket mi anlamadım ben bu işi. öehh

sarge: yazın bi tur otobüsünde, kayseriden, sırtında 'kapüt' yazan tipler otobüse bindi, ardından otobüste çok pis bi koku yayıldı. teyzenin biri torba çıkardı, 'sen de yin mi? yi yi yovriim' dedi. 'sağol teyze, bu kapüt ne demek?' dedim, kayseri pastırma üreticileri teşkilatı mıymış neymiş. hep birlikte tatile çıkmışlar. olan biz normal insanlara oldu.

pisman: ya bi adam oturdu yanima, eskisehirden ankaraya kadar hic durmadan seri bir bicimde, bismillah bismillah, sonra allah allah ve muhammed muhammed ve bilemedigim birkac tane daha seri yapti. herhalde 1000 tane yapinca diger seriye geciyodu. arada bir de durup ozur diliyodu benden... haliyle kazasiz belasiz gecti yol....

stratocaster: aa üzüldüm! tabi böyle kötü tarafı da var.istemeden hatırlattım sanırım.afedersin :((

en.cadi: Trafik kazası dışında başka birşey yaşamadım galiba

stratocaster: bi defasında bodrum a giderken otobüse binen ve en önde oturan yaşlı 2 teyze herkesi gülmekten kırıp geçirdi.muavine: oğlum bu bardakları yıkıyosunuz dimi? dedi.şoför de:evet teyzemin bagajda bulaşık makinesi var,orda yıkanıyo.temiz korkma dedi.hiç unutamam ve hep gülerim..:))