servetcembar: Dilde sadeleşme neden gereksin ki...Çoğalsın, dil bu...

keremege: İşe yaramadığı aşikar...Zaten Türkçemizin hali ortada. Kısır kelimelerle, içinde bulunduğumuz durumu net bir şekilde açıklamak zorundayız. Bir kelimeye onlarca anlam yüklüyoruz.

sol: Dünya üzerinde herhangi bir ülkenin dört bir tarafında da tam anlamıyla aynı lehçenin kullanıldığını düşünmüyorum.Bu denli detaylara takılmamak gerekir.

Bysmooter: Benim görüşüm işi uzmanlara bırakmak, ortaya çıkacak senaryoları toplum ile paylaşmak ve ortak bir kararda ilerlemek yönünde.

bjk1903: Esas itibariyle ümmet bilincinden millî düşünceye geçmek, yazı dilini konuşma diline yaklaştırmak amacıyla yapılmış bir çalışmaydı. Dilimize yerleşmiş Arapça ve Farsça kelimeleri atmak, bu dillere ait terkipleri kullanmamak hedeflenmiştir. Millî bir edebiyat, elbette doğu ve batı dillerinin taklitçiliği ve etkisinden kurtulmuş, millî bir lisân ile var olabilirdi ama buradaki diğer Türk lehçelerinden kelime almamak fikri yanlıştı ve büyük Türkçü ve Turancı Z. Gökalp bunu daha sonra ifade etmişti.

dpd06: Özgün bir dil yaratmak gerektiği doğrudur da bu seçenek pek işe yaramamış anlaşılan, zira Türkçe halen güçlü bir dil değil, arapça/farsça kelimeler bilmeden bugün anlaşmak çok kolay değil.

as1908: Sadeleştirme hareketi bütünüyle yanlıştı. Zaten zaman için dil kendini yeniliyor. Müdahale edilmemeli idi. Dünyanın başka bir ülkesinde böyle bir hareket olmuş mudur acaba?

Mohikan: Dönemine göre değerlendirme yapmak gerekir,o dönemde bu kadar hassastılar,şimdi bırakın başka bir Türk lehçesinden kelime almayı ingilizce ağırlıklı kelimelerden oluşuyor konuşmalarımız ve yazışmalarımız. Keşke onların dediği ile kalabilseymiş diyorum.

berxay: Ben zaten Servetifünuncuyum, bu görüşe de katılmadım :D